Page 198 - Arge Bülteni Temmuz 2019

HİKÂYELER BİZİ BİRBİRİMİZE BAĞLAR

İstanbul’u Okuyorum ve Kütüphanede Hayat Var Projeleri kapsamında, İcadiye İlkokulu’nda bir etkinlik
düzenlendi.

Okul kütüphanesinde ve sınıflarda oluşturulan ortamlarda eş zamanlı olarak düzenlenen etkinlikte masal anlatıcıları
Necibe Gümüşkaya Bozkurt ve İlknur Öztürk, “Deli Dumrul”u öğrencilere anlattı.
Bozkurt, hikâye anlatma sanatının insanın kendisiyle buluşma sanatı olduğunu belirterek, “Kendisiyle buluşabilmiş
insan, kendi özünden, yani kendi topraklarından olanı, gözden göze, kulaktan kulağa, kalpten kalbe anlatır.” dedi.

Bozkurt, kendisini geliştirmek için aldığı anlatıcılık eğitimi sonrası daha iyi duyan bir insan, öğrencilerini daha iyi
anlayabilen bir öğretmen olduğunu dile getirdi.

Matematik öğretmeni olduğunu aktaran Bozkurt, “Derslerimde hikâyelerle matematiği anlatıyorum. Çünkü hikâyeler
bizi birbirimize bağlar. İnsanlık olarak birbirimizi anlamaya ve birbirimize bağlanmaya ihtiyacımız var.” diye konuştu.
Kültürel mirasımız

Türkçe öğretmeni İlknur Öztürk ise kütüphaneler ve kitapların değerli olduğunu belirterek, kütüphanelerin aktif ve
yaşanılan yerler olmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Hikâyelerin önemi üzerinde duran Öztürk, “Masalların, hikâyelerin, Yahya Kemal’in dediği gibi kökü mazide olan ve
geleceğe öyle bakan nesiller yetiştirmedeki rolü büyük. Hiçbir şey köksüz ve özsüz değildir. Bizler de özümüze sahip çıkmak
ve kökleşmek için anlatıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tüm dünyadaki masalların ortak özelliği bulunduğunu bildiren Öztürk, şunları kaydetti:

“Bugün anlattığımız masal, bizim kadim geleneğimizden, UNESCO tarafından sözlü, somut olmayan kültürel miras
listesine de giren Dede Korkut Hikâyeleriydi. Biz de oradan bir Deli Dumrul’u anlattık öğrencilerimize. Bunun daim olmasını
ve kültürel mirasa sahip çıkan çocukların ve nesillerin yetişmesini arzu ediyoruz.”

Proje ile okul kütüphanelerinin yaşayan, canlı, hayat dolu mekânlar hâline gelmesinin amaçlandığını ifade eden Tüfek,
şöyle konuştu: “Okullarımızda yer alan kütüphanelerin öğrencilerin gitmediği, kapalı kapıların arkasında tozlu raflarda
kitapların olduğu mekânlar olarak değil de koşarak gelip, ilgiyle masallar, müzikler dinledikleri mekânlar hâline gelmesini
hedefliyor projemiz. Çok değerli masal ve hikâye anlatıcılarımız kadim kültürümüzden esinlenerek oluşturulan sözlü
mirasımızı öğrencilerimizle bir araya getiriyorlar.” Tüfek, projenin tüm okullarda uygulanmasını hedeflediklerini ayrıca
ileride her okulda bir masal, destan ve halk hikâyesi anlatıcısı yetiştirmek istediklerini kaydetti.

AR-GE B LTENİ ’19 197