Page 190 - Arge Bülteni Temmuz 2019
P. 190

bilimsel gelişiminizi ve geçmişinizi Müslümanlara borçlusunuz, dünya bilim tarihini yazarken Müslümanları görmezden
           gelemezsiniz. Bunu meydan okuyarak değil, bilimsel bir üslupla yapıyor. Müslümanların kendisini ezik, geri hissettiği bir
           zaman diliminde yapıyor bunu.”

             Dünyada  çoğu  şeyin  geçici  fakat  ilim  ve  irfanın  kalıcı  olduğunu  söyleyen  Coşkun  Yılmaz,  “Bilgi  güçtür  fakat  hangi
           noktada güçtür? Bilginin ahlakı, edebi, tevazuu, vatanı varsa güçlüdür.” değerlendirmesinde bulundu. Yılmaz, Fuat Sezgin
           Yılı’nda düzenlenen bu eğitim etkinliğinin öğrencilerimizin Fuat Sezgin’i yakından tanımalarına katkı sunması temennisinde
           bulundu.
              Kurumsal İş Birlikleri ve Kültür Mirasımız

             İstanbul Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı yaptığı konuşmada Prof. Dr. Fuat Sezgin’in İslâm bilim ve kültür tarihinin
           ortaya çıkarılması sürecinde en önemli isimlerden biri olduğunu kaydetti.

             Sezgin’in bilim tarihi alanındaki çalışmalarının değerinin farkına varılarak yeni nesillere ulaştırılmasının önemli olduğunu
           ifade eden Yazıcı, “Ancak bu sayede 2023 Eğitim Vizyonu doğrultusunda kültür mirasımızın yeni nesillere doğru bir şekilde
           aktarılabileceğini  düşünüyoruz.  Alanında  yetkin  rol  modelleri  öğrencilerimizin  sosyal,  kültürel  ve  akademik  yönlerden
           bütünlüklü gelişmesine katkı sağlayacaktır.” diye konuştu.
             Fuat Sezgin gibi Fuat Sezgin’in İzinde Projesinin de çok boyutlu olduğunu belirten Yazıcı, proje ile Sezgin’in ilkokul,
           ortaokul ve ortaöğretim kademesindeki öğrencilere tanıtılması ve onların bilim, tarih, teknoloji ve kültürle ilgilenmeye
           teşvik edilmesinin hedeflendiğini bunun için de müze ziyaretlerinin çok önemli olduğunu kaydetti.
             Çoklu ve kurumsal iş birliklerinin önemini hatırlatan Yazıcı, şimdiye kadar düzenlenen ve bundan sonra da artarak
           yapılacak etkinlikler kapsamında İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi ziyaretleri de bulunması gerektiğini anlatarak,
           öğrencilerin yeteneklerini keşfetmeleri ve tasarım güçlerini geliştirmelerine destek sağlanmasının amaçlandığını dile getirdi.
           İstanbul ölçeğinde yıl boyunca Fuat Sezgin’in hayatı, eserleri ve modellerine dair farkındalık kazandırılacağını söyleyen
           Yazıcı, şöyle devam etti: “2023 Eğitim Vizyonu doğrultusunda kültüre duyarlı bilime meraklı öğrenciler yetiştirmek amacıyla
           ilçelerimizde çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor. İslâm bilim ve kültür tarihi mirasının farkına varılması için bilim tarihi odaklı
           çalışmalarından  karşılaştırmalı  okumalar  yapılması  da  ihmal  edilmemeli.  Müzede  eğitim  uygulamalarını  geliştirerek,
           estetik anlayışın ama aynı zamanda bilimsel süreçlere dair farkındalığın güçlendirilmesi sağlanmalı. Projeyle hedefimiz Fuat
           Sezgin hocamızı, çalışma prensiplerini, onun hayata bakış açısını, çalışmalardaki motivasyonunu, özelliklerini dikkate alarak
           öğrencilerimizde bilim ve araştırma becerilerinin gelişmesine katkı sağlanması. Bunun için de öğrencilerimize ilham veren
           öğretmen olmayı daima önde tutmalıyız. Elbette bunun yolu da bizlere ilham veren ortamlarda bulunmak ve öğrenme
           yolculuğumuzu sürdürmektir. Bugün ilham alabileceğimiz çok güzel bir ortamdayız. Buradaki birikimler yarınlarımıza çok
           yönlü umut olarak yansıyacak. Bu çalışmaya katıldığınız için her birinize teşekkür ediyorum.”
             Bilimler Tarihi Mirasının Farkına Varmak


             Fuat Sezgin’in hayatını ve çalışmalarını anlatan belgesel gösteriminin ardından Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi
           Bilim Tarihi Bölümünden Sayın Prof. Dr. Mustafa Kaçar bir konferans verdi.  Sezgin’in bilim tarihi çalışmalarını anlamak için
           Avrupa’da 19. yüzyıldan itibaren başlayan İslâm- bilim tartışmalarını bilmek gerektiğini belirten Kaçar, düşünce tarihi odaklı
           bir sunum yaptı.

             Sezgin’in İslâmî ilimler sahasındaki çığır açıcı kitaplarını ise oryantalist iddialara verilen kapsamlı bir cevap olarak ele
           almak gerektiğini kaydetti. Kaçar, “ Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm ve Türk dünyasında yeni bir uyanışın temsilidir. 19. yüzyılın
           ortalarından itibaren Batıda gelişmiş olan pozitivist, natüralist ve materyalist düşünce akımlarının etkisi altında öğrenilmiş
           çaresizlik  içinde  hayatımızı  devam  ettirmek  zorunda  kaldık.  Batı,  bizde  modernleşme  demek.  Bu  çaresizlik  bizi  öz
           kültürümüzden uzaklaştırmıştır. Fuat hoca, bu uyanışın Batıya meydan okumasının temsili olmuştur.” dedi.
             İstanbul  Teknik  Üniversitesi  emekli  öğretim  üyesi  Sayın  Prof.  Dr.  Atilla  Bir  ise,  hem  Fuat  Sezgin’i  hem  de  kendi
           çalışmalarını bir arada sundu.  Bu çerçevede 1977 yılından başlayarak, İslâm mekanik tarihini incelemeye başladığını, bu
           konudaki araştırmalarını bildiri olarak sunduğu anlattı. Bilim tarihinin sadece araştırmacılara, tarihçilere, mühendislere
           teslim edilecek bir alan olmadığının altını çizen Bir, bugünün özüyle, eski kitaplara bakıp, değerlendirmek gerektiğini ifade
           etti.  Bir, Fuat Sezgin’in yaptığı gibi klasik bilim kitaplarının çevrilmesinin çok önemli olduğunu söyledi.




                                                                          AR-GE B LTENİ ’19                  189
   185   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195