Page 167 - 05131613_2019_Ocak_BYlten

İSTANBUL BİR MEDENİYETİN ADIDIR

şaİr öMEr ErdEM, İl Mİllî EğİtİM MüdürlüğüMüzün İStanbul’u okuyoruM VE kütüPha-
nEdE hayat Var ProjElErİ kaPSaMında lİSElİ öğrEncİlErİMİzlE bİr araya gEldİ.

İl Millî Eğitim Müdürlüğümüzün İstanbul’u Okuyorum ve Kütüphanede Hayat Var Projeleri faaliyetleri devam ediyor.
Bu kapsamda Beyazıt Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesinde gerçekleştirilen etkinliğin konuğu şair Ömer Erdem’di.
Programa Çapa Fen Lisesi, Fatih Gelenbevi Anadolu Lisesi, Pertevniyal Lisesi ve Şehremini Anadolu Lisesinden öğren-
cilerimiz ve öğretmenlerimiz katıldı.

Şehir Bir İmgedir
Ömer Erdem, öğrencilerle İstanbul’u okumak çerçevesinde şekillenen konuşmasına “İstanbul nedir? Önce bunun
cevabı verilmeli” diyerek başladı. Erdem: “Evet, önce bu sorunun cevabını vermek gerekir. Ben buna Gladyatör fil-
minde Sezar’ın bir komutanına ‘Roma nedir bana söyler misin? Roma bir fikirdir.’ ifadesini dönüştürerek ‘İstanbul bir
imge, bir fikirdir’ diyorum ve konuşmama böyle başlamak istiyorum. Çünkü İstanbul sadece şimdiki İstanbul değil,
belediyecilik faaliyetleri hiç değil binlerce yıl evvelinden devam edip gelen bir imgedir, bir fikirdir, bir şehirdir.” ifade-
lerini kullandı.

İstanbul’un Ruhuna Sahip Çıkmak
İstanbul’un, en son bulgulara göre 7000 yıllık bir tarihi, bir birikimi temsil ettiğini vurgulayan Ömer Erdem, “Bir şehir-
de görünen binalar, yollar, tarlalar, bahçeler, mekânlar dışarıdan gelene sadece şekiller diye değil asıl orada yaşamak-
ta olan ruh hâlinde yansır. O ruhun kokusu ve dokusu vardır havada. Ya da ruhsuzluğun… O yüzden bir antik şehre
gittiğimiz zaman sadece taşları görmeyiz bizi asıl oradaki soyutlama gücü etkiler. İşte buna göre İstanbul kültürüyle,
mimarisiyle, sokağıyla, yaşama biçimiyle bir medeniyetin adıdır.” şeklinde konuştu.

Osmanlı medeniyetinin gerçekliğinden koparılarak karikatür hâline getirilmesinin yanlışlığına dikkat çeken Erdem,
“Bir şehre, şehrin ruhuna, geçmişine, temsil ettiği medeniyete sahip çıkmak bu değil. İstanbul; sanatı, mimarisi, şiiri,
edebiyatı, estetiği ve mekânları ile vardır. Tarihi mekânların duvarları bize her gördüğümüzde başka bir ruhu, başka
bir anlamı yaşatabilir.” diyerek konuşmasını tamamladı.

166 AR-GE B LTENİ ’19