Page 110 - 05131613_2019_Ocak_BYlten
P. 110
Fuat Sezgin’in İzinde
Fuar boyunca, akademik, mesleki ve teknik eğitim, de-
ğerler eğitimi ile sosyal, kültürel ve sportif alanlardaki
projelerimiz tanıtılacak. Daha özelde ise 2019’un Fuat
Sezgin Yılı olması hasebiyle, Medipol Üniversitesi Öğre-
tim Görevlisi Uğur Polat Fuat Sezgin’in mirasından hare-
ketle bilim tarihinin zorlu serencamına ışık tuttu. Söyleşi
13 Kasım’da Kalamış Salonunda saat 13.30-14.30 arasın-
da yapıldı.
Uğur Polat, Sezgin’le, kendisinin uygun gördüğü şekil ve
şartta müzede ya da kütüphanede yapılan işlerde yar-
dımcı olmak maksadıyla İtalya’dan Türkiye’ye döndüğü
günlerde yüz yüze tanıştığını belirterek, “İtalya’dan Türki-
ye’ye döndüğümde hassaten ricada bulunmuştum. Kimi-
lerine göre yapmış olduğum şey çok akılsızcaydı! Neden
böyle bir şey yapıyordum ki? Onlara göre çok başarılı bir
meslek hayatım ve çevrem vardı. İtalya’dan Türkiye’ye
yeni gelmiş bir sanatçı ve yazarın, çoğunluğun, hakkında
fikir birliği yaptığı “geçinilmesi çok zor” bir bilim tarihçi-
sinin” yanında, hem de hiçbir menfaat gözetmeden, za-
man harcamanın ne faydası vardı?” diye konuştu.
Rahmetli Fuat Sezgin’in kendisine “Esasında Türkler be-
nim kitaplarımı pek okumazlar! Beni çok mesut ettiniz
Uğur evladım. Siz Roma’dan yeni geldiniz ve bu konularda araştırma yapıyorsunuz. Ne düşünüyorsunuz benim fikir-
lerim hakkında? Benim fikirlerime katılıyor musunuz?” dediğini aktaran Polat, şöyle devam etti:
“Türkiye’de (özellikle Türkiye’de) yazmış olduğu eserlerle kendine göre aşağı yukarı bir okur kitlesi olan birçok ente-
lektüel; kendi yazdıklarına kıymet veren okuyucusunun en ufak yanlışına ve yazmış olduğu meseleleri kendi istediği
gibi anlamamasına hiç müsamaha göstermeyerek okuyucusunu azarlamıştır. Deyim yerindeyse Rahmetli hocam,
kendisini dinleyenlerden yalnızca hakikatle karşılaşmayı göze alacak cesareti göstermelerini bekliyordu. Ve bu göze
alış neticesinde, muhatabından, bir bardağa uzanırken ki dikkatini ya da muhatabından, sandalyeye otururken onun
bir sandalye olduğundan emin olmasını sağlayan gayretine benzer bir gayreti görmek istiyordu.”
Uğur Polat, Sezgin’in İslâm bilimler tarihi alanında yapmış olduğu çalışmaların ve bu ne derece zor olduğunu mi-
toloji, realite ve dahi kavramlarını merkeze alarak sunduktan sonra, “Muhterem Hocam merhum Prof. Dr. Sezgin’in
ne birilerinin ‘Mitolojik’ kahramanı olmaya ihtiyacı vardı ne de ‘realite’ den konu açan kişilerin gerçekliğine ihtiyacı
vardı. O, bir milletin, gelecekte rüya gibi bir geçmişi yeniden yaşayacağına inanmış ve bu uğurda hayatını feda etmiş
bir âlimdi. Mitolojik bir kahraman olmayacak kadar realist ve bir realist olamayacak kadar rüyaya inanan bir dâhiydi.”
ifadelerini kullandı.
Sezgin’in bilimler tarihi ile ilgili çalışmalarının değerinin fark edilmediği değerlendirmesinde bulunan Polat, şunları
kaydetti: “Fuat Sezgin ile alakalı şimdiye kadar, onun şahsını anlatan, çalışmalarını kapsamlı şekilde ele alan, bilimler
tarihine bakış açısını yansıtan iyi bir eser yazılamamıştır. İnsanlar için ‘Fuat Sezgin’ ismi ne ifade ediyor? İnsanlar Fuat
Sezgin isminin ve ona ait çalışmaların ne gaye ile ve nasıl oluşturulduğu hakkında uzun yıllardır büyük bir boşluğa düş-
müş gibiler. Ben en çok da bu mesele ilgili şaşırmış bulunmaktayım. En çok üzüldüğüm hadise ise, hayatının hemen
hemen her saniyesinde planlı programlı olan, saçından tırnağına; nezaket, sabır, azim, gayret, tefekküre gark olmuş
bir büyük bilim tarihçisi hakkında neden derli toplu, sistematik, çözümleyici ve ufuk açıcı çalışmalar yapılmadı? Bu-
nun yerine, plansız, programsız en kötüsü de rahmetli hocam Fuat Sezgin’in bilimler tarihi ile ilgili temel prensipleri
ile uyuşmayan çalışmalar ortaya çıktı?
AR-GE B LTENİ ’19 109