Törende konuşan İl Millî Eğitim Müdürümüz Murat Mücahit Yentür, Osmanlı Türkçesi'nin önemine dikkat çekerek, bu dilin yalnızca edebiyatçılara veya Türkçe öğretmenlerine emanet edilecek bir konu olmadığını vurguladı. Yentür, "Osmanlı Türkçesi bizim olmazsa olmazımız. Bu konu sadece edebiyatçılara ya da Türkçe öğretmenlerine emanet edilecek bir konu değil. Hayatın ta kendisi. Çocuklarımızın defterle, kalemle, kitapla okul öncesi dönemde tanışmasını çok arzu ediyoruz. Bu noktada okumanın ötesinde yazarlık atölyeleri açarak, çocuklarımızın kalemi eline alıp yazma bilincini ve somut düşünme becerilerini geliştirmesini çok önemsiyoruz," dedi.
Rami Kütüphanesi'nin İstanbul'un kalbinde, yaşayan bir ilim merkezi olarak büyük bir değere sahip olduğunu belirten Yentür, şunları kaydetti:
"Bu binayı tüm kültür ve medeniyet hayatımıza kazandıran, büyük irade gösteren Sayın Cumhurbaşkanımıza yürekten teşekkür ediyorum. Biz de İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü olarak burada bir öğretmen atölyesi açtık. Sürekli olarak arkadaşlarımız burada çalışma yapıyorlar. Bize emanet edilen bu kültürün hakkını vermemiz bizim üzerimize büyük bir vazife."
Eğitimin ve okumanın önemine değinen Yentür, şöyle devam etti:
"İnancımızda ilk emri 'Oku' olan bir dinin mensuplarıyız. Ama ondan sonrası neyi nasıl okuyacağız? Rabb'in adıyla okumak çok kıymetli. Bu sebeple meseleye bakmak, görmek ve yorumlayıp ders çıkarmak ayrı birer şey. O yüzden Osmanlıca bizim olmazsa olmazımız."
Ailelerin ve özellikle annelerin eğitimdeki rolüne dikkat çeken Yentür, "Anne babaların, çocuklarına nasihat vermesi yerine, istediklerini önce kendi yaşamlarında uygulamaları daha kıymetli hale gelecektir. Bu noktada annelerimizin, babalarımızın kitapla, yazmayla, dernekle, yayınla hemhal olması, günün belli saatlerinde televizyonun, internetin, bilgisayarın kapatılması, bu çağda yapılacak en kıymetli eğitim öğretim faaliyetidir," ifadelerini kullandı.
İl Millî Eğitim Müdürlüğü olarak her türlü desteğe hazır olduklarını belirten Yentür, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sizi buralara kadar yormak yerine, bütün okullarımızda hafta içi akşam ve hafta sonları kurslar açmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Hayat boyu öğrenme dediğimiz sadece Osmanlıca konusunda değil, kültürümüze, değerimize ve geleneğimize ait ne varsa, on iki kişi topladığınız takdirde kurslar açıyoruz. Uzman öğretmenlerle belirlenmiş bir program sonrasında sertifika alabilirsiniz. Ocaktan sonra iş birliği yapmaya özellikle hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz."
Tören, kursiyerlere sertifikalarının verilmesinin ardından sona erdi.
