Ülkemizin kültürel varlıklarının tanıtılmasını ve müzelere olan ilginin arttırılmasını amaçlayan Müzeler Haftası'nda önemli bir etkinlik düzenleniyor. İkinci İstanbul Müzeleri Çalıştayı'nda İstanbul'da müze-okul iş birliği ve eğitimde müzelerin rolü ele alınıyor.

Marmara Üniversitesi Rektörlüğü Konferans Salonu'ndaki çalıştayın açılışında konuşan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Murat Gürül, küreselleşmenin ardından kültür varlıklarının müzelerde sergilenmesi konusunda klasik müzecilik anlayışından vazgeçilerek, yeni bir yaklaşımın tercih edildiğini dile getirdi.

Gürül, Türkiye'nin dünyadaki örnekleriyle yarışacak nitelikte müzelere sahip olduğuna vurgu yaparak, "Ortalama bin-iki bin metrekarelik müzelerden, bugün kapalı alanı 30 bin metrekareye ulaşan, dünyayla rekabet eden büyük müzelere kavuştuk. Bir yandan bunların inşaatları da devam ediyor." dedi.

Eğitimin Bir Parçası

Kapasitenin artmasıyla ziyaretçi sayılarının da arttığını kaydeden Gürül, müzelerin artık eğitim hayatının da bir parçası olduğunu aktararak, "Müzeci arkadaşlarımız okullarla ilgilenebildikleri kadar ilgilensinler. Öğrencilerimizi müzelere çekelim. Buraları tanısın, görsünler. Geçmişlerini tanısınlar. Eğitimlerinin bir parçası burası olsun. Bunun gençlere, öğrencilere çok şeyler kazandırdığını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Murat Gürül, Türkiye genelindeki müzelere ilişkin bilgi vererek, "Bugün itibariyle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı 210 müzemiz var, 141 ören yeri, 125 türbe, 261 özel müze, bin 590 da koleksiyoncu bulunmakta. Tabii bunların büyük bölümü İstanbul'da." ifadelerini kullandı.

Son dönemde açılan ve açılacak müzelere ilişkin bilgileri de paylaşan Gürül, Sümela Manastırı'nın da gelecek hafta içinde açılacağını söyledi. Gürül, müzelerde düzenlenen kültür sanat faaliyetlerine de değinerek, şöyle konuştu: "Müzelerimizde Devlet Tiyatrolarımız ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüzle birlikte ortak bir proje yürüttük geçen sene. Deneme olarak başladık. Yeni sezonda bunu daha da arttırarak devam edeceğiz. Müzelerimizde belli gün ve saatlerde konserler veriliyor. Devlet Tiyatroları küçük gösteriler yapıyor. Devlet Opera ve Balesi de bu işin içine girdi. Yani artık müzelerimiz, gündelik ve kültürel hayatın bir parçası. Bir çekim alanı haline getirdik ve getirmeye de devam ediyoruz."

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz da çalıştay kapsamında İstanbul müzeleri ve müze yöneticileri arasında özel ve resmi bir koordinasyonun, iletişimin sağlanmasının temel gaye olduğunu aktardı.

İstanbul'un dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden biri olduğuna vurgu yapan Yılmaz, önceki yıl İstanbul'u ziyaret eden turist sayısının 13,5 milyon olduğunu, bu yılın ilk 4 ayına bakıldığında ise önceki yıla kıyasla yüzde 15'lik bir artış yaşandığını kaydetti.

Kültür Şehri

Coşkun Yılmaz, İstanbul'un "kültür şehri/kültür başkenti" olması dolayısıyla diğer şehirlerden ayırt edici bir farkının olduğuna işaret ederek, "Bakanlığımıza bağlı müzelerin ziyaretçilerinin dörtte biri İstanbul'daki müzeleri ziyaret ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 2018 yılı müze ziyaretçi sayısı 28 milyon 169 bin. Bunun 7 milyon 388 bini İstanbul'daki müzelerimizdeki ziyaretçiler." diye konuştu.

Yapılan analiz sonuçlarına göre Türkiye'ye gelen turist sayısıyla orantılı biçimde müze ziyaretçi sayısının da arttığını ifade eden Yılmaz, ilk ve ortaöğretim öğrencilerine, öğretmenlere, 65 yaş üzerindekilere, şehit yakınları ve gazilere müzelerin ücretsiz olduğunu, bu bağlamda yurt içinden müzelere daha yoğun ilgi gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Ziyaretçi Sayısı Artıyor

Yılmaz, yılın ilk 4 ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı müzeleri ziyaret edenlerin önceki yıla kıyasla yüzde 22,4 artış gösterdiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

"(İstanbul'da) Bakanlığımıza bağlı 17 müze var, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait 4, TBMM Millî Saraylara ait 5, Türk Silahlı Kuvvetler'e ait 3, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait 12, üniversite ve diğer kurumlara bağlı 10 müze var. 41 de özel müze olmak üzere toplam 92 müze var. Bunun yanında yeni açılacak müzeler de var. İstanbul Havalimanı'nda açılacak, Bakanlığımız nezaretinde yürüyen güzel müze çalışmamız devam ediyor."

İstanbul'un kültür, sanat etkinlikleriyle de cazibe merkezi haline geleceğini dile getiren Yılmaz, sırasıyla Topkapı Sarayı, Ayasofya Müzesi, Yerebatan Sarnıcı, Miniatürk, Panaroma 1453, Harem (Topkapı Sarayı), Arkeoloji Müzesi, Rahmi Koç Müzesi, İstanbul Modern ve Osmanlı Bankası Müzesi'nin en çok ziyaret edilen müzeler olduğunun altını çizdi.

Eğitim İmkânları

Açılış töreninin ardından Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı'nın yönetiminde müzelerin daha geniş alanlara yayılmasını sağlamayı, müzecilik ve ilgili alanlarda yeni bakış açılarını tartışmayı, bilim insanları ve müzecilerle bir araya gelerek fikir alışverişi yapmayı amaçlayan bir panel düzenlendi.

Panelde Prof. Dr. Fersun Paykoç, Doç. Dr. Burak Boyraz ve Doç. Dr. Kadriye Tezcan Akmehmet, "Müzede Öğrenme", "Müze Eğitiminde Okul-Müze İş Birliği", "Tomur Atagök ve Türk Müzeciliğine Armağanı" konu başlıklarında sunum yaptı.

Çalıştay kapsamında bugün düzenlenecek komisyon toplantılarında ayrıca öğrenci ziyaretleri yapılacak. Bunun yanında komisyon toplantılarında, "Öğrencilerin Müzelere Bakışı ve Beklentileri", "Millî Eğitim Müfredatında Müzelerin Yeri", "Müze Eğitiminde Mevzuat", "Müze Eğitiminde Araç-Gereçler ve Yöntem", "Müze Tasarımlarının Eğitime Katkısı", "Müze Eğitiminin Paydaşları" ve "Müzelerde Yetişkin Eğitimi" konuları görüşülecek.

Müzelerin sadece ziyaret edilen mekânlar değil, yaşanılan, çocukların içinde gezdiği, hafta sonlarında insanların başka yerler yerine vakit geçirmek için tercih edilebilir buldukları mekânlar hâline gelmesi için yapılacakları detaylarıyla konuşmayı mümkün kılan çalıştay bugün sona erecek.