Programda konuşan Bakanımız Kacır, teknolojik bağımsızlığı elde etmenin mutlak bir mecburiyet olduğunu belirtti. Kacır, "Ama aynı zamanda da aslında yüksek teknolojiyi rekabetçi şekilde üretebilen ve dünyaya sunabilen ihraç edilen bir ülke olarak toplumsal refahımızı arttırma ve kalkınma yolculuğumuzu hızlandırma serüveninin adı Milli Teknoloji Hamlesi. Tabii bu hamlenin gerçekleşebilmesi için bir büyük ekonomik inşa ettik. Türkiye'de bugün 102 Teknopark'ta 10 binden fazla firma araştırma geliştirme inovasyon yapıyor. İTÜ kampüsü içerisinde de yüzlerce firma bakanlığımızın, hükümetimizin destekleriyle AR-GE projeleri yürütüyor. Türkiye'de bugün bin 600'den fazla AR-GE ve tasarım merkezi var. Türkiye'nin AR-GE insan kaynağı 300 bine yaklaşmış durumda. 20 yıl önceyle de mukayese ettiğimizde 29 binden 272 bine yükselmiş bir AR-GE insan kaynağından, AR-GE ordusundan bahsediyoruz" ifadelerini kullandı.

"Türkiye dünyanın önemli üretim güçlerinden biri"

Konuşmasının devamında milli gelirde sanayinin payının belirgin şekilde yükseldiğini söyleyen Bakanımız Kacır, "Türkiye dünyanın önemli üretim güçlerinden biri. Türk sanayi, bütün dünyaya güçlü şekilde ihracat yapıyor. Milli gelirimizde sanayinin payı belirgin şekilde yükseliyor. Son 6 yıllık dönemde önceki 15 yılla mukayese ettiğimizde milli gelirimizde sanayinin ve üretimin payı belirgin şekilde yükselmiştir. Yüksek teknoloji üretimi Türkiye'de tüm sanayi alanlarında üretim ölçeği büyürken diğer alanlardan belirgin şekilde daha hızlı artmakta. Türkiye'nin bütün dünya ticaretinden aldığı pay bin de 5 düzeyindeydi 20 yıl öncesine gittiğimizde. Bütün dünya ticaretinde Türk ihracatının Türk ürünlerinin aldığı pay ancak binde 5 düzeyindeydi. Şimdi ise bu pay yüzde 1,06 düzeyinde. Yani hep birlikte çalıştık gayret ettik ve nihayetinde tüm dünya ticaretinde bir Türkiye'nin üzerine bir Türkiye daha her birlikte ilave etmiş olduk." şeklinde konuştu.

"Türkiye yerli insansız hava araçlarıyla terörü topraklarından kazıyıp attı"

Yerli insansız hava araçları (İHA) ile tanıştıktan sonra Türkiye'nin terörü topraklarından kazıyıp attıklarını belirten Kacır,  "Bizim için insansız hava araçlarını kullanmak terörle mücadele açısından çok önemliydi. İlk yıllarda Türkiye başka bir ülkenin insansız hava araçlarını kullanıyordu. Hatta biz insansız hava aracı (İHA) diye bir kavram bilmiyorduk. İnsansız hava araçlarına Heron diyorduk. Heron, İsrail'in ürettiği insansız hava aracıydı. Bu Heronları ne zaman terörle mücadele için kullanmaya kalksak asla netice alamıyorduk. Kimi zaman arıza yaptıklarında yedek parçaları aylarca bekliyorduk. Kimi zaman en kritik operasyonlarda yeterince istifade edemiyorduk. Ne zaman bu milletin öz evlatları bu ülkeyi yerli insansız hava araçları ile tanıştırdı işte Türkiye o zaman terörü topraklarından kazıyıp attı" ifadelerini kullandı.

"Togg önümüzdeki yıl Avrupa'da da yollarda olacak"

Togg'un 60 yıllık bir hayal olduğunu belirten Bakanımız Kacır, "Türkiye lider milli teknolojik girişimleri ortaya çıkartarak küresel teknoloji yarışında bir adım öne çıkıyor. Bunun somut örneklerinden biri Türkiye'nin otomobilidir. Togg. Malumunuz bu da 60 yıllık bir hayalimizdi. Devrim Otomobili ile Türkiye kendi otomobil markasına sahip olmayı hayal etmiş, fakat benzin koyulmayan her içten yanmalı otomobil yoluna devam edemeyeceği gibi Devrim de yolda bırakılmıştı. 60 yıl sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın iddiasıyla, ısrarıyla ve takibi ile nihayetinde devrin otomobili devrin teknolojisiyle elektrikli ve akıllı araç teknolojisiyle yola çıktı. Bugüne dek 30 binden fazla üretildi. Önümüzdeki yıl inşallah sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da yollarda olacak" dedi.

"İstanbul Öğretmen Akademileri ve Atölyeleri" kapanış dersinde konuşan İl Millî Eğitim Müdürümüz Murat Mücahit Yentür, "Geleceğin dünyasını şekillendirmek için eğitimde etkili bir yol haritası çizmeyi hedefleyen İstanbul Öğretmen Akademileri,  bilgi ve iletişim teknolojileriyle hızla değişen dünyamıza uyum sağlamasını istediğimiz öğretmenlerimizin ve yöneticilerimizin mesleki gelişimine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır." Dedi.

"Bu yıl 6 akademimizde açılan 15 atölyemizle 1.565 faaliyet gerçekleştirdik"

Öğretmen sadece bilgileri öğrencilere aktaran kişi olmadığına dikkat çeken Yentür, "Bu anlamda bizler, öğretmenlerimizin, alan bilgisi, genel kültür ve güncel hayata dair sahip olduğu birikimin öğrenciye rol model olmada en büyük referans olduğunun bilincindeyiz. İstanbul Öğretmen Akademileri bu bağlamda yaptığı atölye çalışmalarıyla; edebiyat, drama, müzik, tiyatro sinema, bilim, teknoloji ve kişisel gelişime kadar birçok alanda etkin hizmetler sunmak için çaba göstermektedir." şeklinde konuştu.

Bu yıl 6 akademimizde açılan 15 atölyemizle 1.565 faaliyet gerçekleştirildiğinin altını çizen Yentür, "Bu faaliyetlere 96.987 kişi başvurdu. Kontenjan nedeniyle 18.810 gönüllü öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz ile bu eğitimleri tamamladık. Toplamda da 45.896 öğretmen ve yöneticimiz bu çatı altında eğitimlerini tamamlayarak İstanbul Öğretmen Akademileri'ne büyük bir teveccüh gösterdiler. Hepsine bu özel ilgi ve katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum." ifadelerinde bulundu.

"Sürekli mesleki gelişimi ön planda tutuyoruz"

İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak ilkelerimiz doğrultusunda, sürekli mesleki gelişimi ön planda tutulduğunu belirten Yentür, "Dünyadaki bilimsel, pedagojik ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor, toplumumuza daha iyi hizmet verebilmek için sürekli olarak daha iyisini aramaya yöneliyoruz. Seçkinlik ilkesiyle, öğretim ve öğrenme yaklaşımlarında analitik titizlik, yüksek standartlar ve yenilik oluşturma çabasına odaklanıyoruz. Bu sayede eğitimde seçkinliği gerçekleştireceğimize inanıyoruz." dedi.

 "Okulumda Bir Ses İki Hareket Projesi"nin hazırladığı folklor gösterisinin icrasıyla devam eden program, "İstanbul Öğretmen Akademileri ve Atölyeleri"nin hazırlamış olduğu serginin açılışıyla ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.