Page 369 - Arge Bülteni Temmuz 2019
P. 369
Hakan Altıntarla, çalışmaların binlerce yıldır Anadolu’da yaşamış medeniyetleri ve onlardan kalan kültürel ve doğal
mirasları yeni kuşaklara nasıl aktarılması gerektiği, farklı kültürlerin nasıl bir araya getirilebileceği düşüncesiyle başladığını
anlattı. Göbeklitepe’nin ülkemizin tanıtılması bakımından izinin sürülmesi gerektiğini vurgulayan Altınlarla, “Bugün burada
24. Sergimizi açıyor olmanın heyecanı ve gururu içerisindeyiz. Bilindiği gibi 2019 yılı Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından
turizmde Göbeklitepe Yılı olarak ilan edildi. Biz de bu nedenle 2011 yılında Şanlıurfa’da açmış olduğumuz Göbeklitepe
sergimizi bu sene yeni tablolarla tekrarlamaya karar verdik.” dedi.
Büyük Keşfin Heyecanı
Hakan Altıntarla, Göbeklitepe’nin hem dünya mirası ülke hem de ülkemiz açısından çok önemli bir yeri olduğunu
hatırlatarak, ören yerini en güzel ve etkili bir biçimde anlatmanın yollarından birinin kültürleri tuvallere aktarmak ve kalıcı
olmasını sağlamak olduğuna karar verdiklerini ve sonuçta İz Sürücü Ekibinin oluştuğunu vurguladı.
Tarihsel mirasın önemi için iz sürmeye dikkat çeken Altınlarla, “Anadolu topraklarında değişik medeniyetlerin adeta izini
sürdük. Fotoğrafladık, resmettik, hissettik. İlkel diye adlandırılan dönemlerde Anadolu medeniyetlerinin kültürde, sanatta
aslında ne kadar ileri olduğunu gördük. Anadolu’nun her toprağının her zerresinde bir bereket, her taşında bir sembol, her
şehrinde bir görkem ve gizem olduğunu keşfettik. Keşfettikçe daha çok heyecanlandık. Heyecanlandıkça daha çok iz sürdük
ve iz sürdükçe aslında kendimizi bulduk.” şeklinde konuştu.
Altınlarla, Hititler, Göbeklitepe, Komagene, Urartu ve Troya sergileriyle tarihimizi tuvale taşımayı hedeflediklerini
kaydetti. Sergilerini önce ilgili tarihi mekânın şehrinde sonra da İstanbul’da sergilediklerini aktararak meselenin önemini
şu sözlerle anlattı: “Göbeklitepe, dünyanın geçirmiş olduğu tarihsel süreçleri değiştirmiştir. Dünyanın ilk tapınağının ve bu
tapınağa bağlı olarak dünyanın ilk yerleşik hayatın milattan önce yaklaşık 10 bin yılında Göbeklitepe’de kurulduğu ortaya
çıktı. Bu nedenlerle Göbeklitepe, UNESCO tarafından Dünya Miras Listesine alındı.”
Konuşmalar bittikten sonra dönemin ruhunu yansıtan kurdele kesildi. Ardımdan Göbeklitepe temalı Yağlı Boya Resim
Sergisi gezildi, resimlerden hareketle tarihsel miras ve arkeoloji üzerine konuşuldu.
Göbeklitepe Yılı etkinlikleriyle eş zamanlı olarak açılan sergi, yaşları 55 ila 75 arasında değişen 35 öğrencinin resimlerinden
oluşuyor. Sahip olduğumuz tarih bilincini ve kültürel değerleri nesilden nesile, kuşaktan kuşağa aktarabilmek adına önemli
olan sergi büyük ilgi gördü.
368 AR-GE B LTENİ ’19