Page 311 - Arge Bülteni Temmuz 2019
P. 311

Tekrar Tekrar Okumanın İmkânları
            Oturumun ikinci konuşmacısı Prof. Dr. Ahmet Cüneyt Issı şunları söyledi: “Kendimi yani çocukluğumu ilkokul 3. sınıftan
          beri çok iyi hatırlıyorum. O sıralar en sevdiğim şey oyun oynamaktı. Samsun’un Çarşamba ilçesinde bir köyde bir çocuğun
          istediği her şeyi yaptım, bol bol oyun oynadım. Oyuna doymuş bir çocukluğum var. Abim Tommiks Teksas’ları okurken ben
          de yanında okumaya başladım. Fındık Mehmet diye bir kitap vardı mesela, onu tekrar tekrar okurdum. Unutamadığım
          bir kitap. Köyde çok kitap olmadığından belki, elimdeki kitapları tekrar okuyordum. Bu alışkanlık bende daha sonra da
          devam etti. Şu an bile okuduğum birçok kitabı tekrar tekrar okurum. Ben okumanın dışında başka bir şey yapmayı hayal
          etmedim, sanki üzerimde bir mesuliyet gibi taşıdım. Gençlik zamanlarımda da Siyasal Bilgiler tahsiline devam eden abimin
          kitaplarını okuyordum. O yıllarda okuduklarımı idrak edebildim mi, o zaman bilemiyordum ama şimdiki bazı fikirlerimin
          ortaya çıkışını o yıllarda okumalarımdan kaynaklandığını hissediyorum.”
            Yazmak İçin Okumak Gerekir

            Üçüncü  konuşmacı  yazar  Arzu  Kadumi  de, “Çocukluğumda  yaşadığım  bir  olay  okumaya  ve  yazmaya  ilgimi  artırdı.
          Balıkesir’de  gezici  hayvanat  bahçesi  vardı.  Ben  o  zamana  kadar  hiç  hayvanat  bahçesi  görmemiştim.  Ansiklopedilerde
          gördüğünüz hayvanları göreceğiz diye seviniyorduk. Oraya bir arkadaşımla gittiğimizde birkaç hayvan çeşidinden oluşan
          hayvanat bahçesinin durumunun çok kötü olduğunu gördük. Kel bir maymun inliyordu. Biz de hayvanlar için bir şeyler
          yapmak istedik. Ege bölgesinin en büyük gazetesine bir haber yazısı yazabilirdik. Bir muhabiriyle görüştük. Gazetede çıkacak
          yazımızın  getireceği  şöhret  hayali,  hayvanlara  olan  acıma  duygumuzun  önüne  geçmişti.  Üzerimizdeki  okul  formaları
          varken hayvanlarla fotoğraf çekilip gazetede o dönemki belediyenin bu konudaki ilgisizliğini eleştiren bir yazı yayınlanınca
          okulda kendimizi o güne kadar hiç girmediğimiz müdür beyin odasında bulduk. Soruşturma geçirdik. Bu olay, gazetecilik
          yapma hayalinin oluşmasını da körükledi. Yazarlık acı bir olay ya da durum karşısında sessiz kalmayıp olayları yeniden
          kurgulamak demektir. Bu olay yazmam için beni teşvik edici bir durum olmuştu. Yazmaya başladım ve hâlâ yazıyorum.
          Ben sizin yerinizde olsaydım hemen eve gidip kitap okurdum. Her okuyan yazmak zorunda değil, ama her yazan okumak
          zorunda.”

            Her Kitap Bir Yolculuktur

            Son konuşmacı Sıddık Ertaş ise, “Aslında ben kitapsız bir evde doğdum. Kur’an-ı Kerim dışında iki kitap vardı. Biri
          kalın bir dua kitabı, bir de Kanlı Gömlek diye bir kitap. İlk okuduğum kitap bunlar. Lise sona kadar başarısız bir öğrencilik
          geçirdim. Biz Kars’ın bir ucunda oturuyorduk, lise diğer ucundaydı. Bir arkadaşım kütüphanede ücretsiz kitap alıp geri
          verebileceğimizi söyledi. Kütüphaneye gitmeye başladım. Bir kitap beni bir başka kitaba, o da bir diğerine götürdü. Böyle
          böyle birçok kitap okudum. Sonra İstanbul, ilahiyat eğitimi, kitaplar, dergiler birbirini kovaladı. Şiirler yazdım, halkçı şiirler.
          Mesela kitabımın adı Şartlı Tahliye… Bu ad bile ne tür şiirler yazdığıma dair bir fikir verebilir size.

            Oturumun yöneticisi şair Hüseyin Akın, “Kitap okumak üzerine çok konuşmaktansa kitap okumak daha iyidir. Aslında
          burada beş yazar değil beş artı iki yazar daha var. Onlara da bir dakikalık süre vereceğim ve “Ben sizin yerinizde olsaydım”
          cümlesini tamamlamalarını isteyeceğim.” dedikten sonra mikrofonu şair Cengizhan Orakçı, “Ben sizin yerinizde olsaydım
          kütüphaneye gelip sadece üniversiteye hazırlık kitaplarını değil, hikâye, şiir ve roman okurdum.” Şair İsmail Karakurt ise
          “Ben sizin yerinizde olsaydım hani öğrenciler bazen okuldan kaçar ya, okuldan kaçıp bu muhteşem kütüphaneye gelirdim.”
          dedi.
            Öğrencilerin  merak  ettiklerine,  yazmak  isteyip  istememesine,  sorularına  geçildi.  Sorulara  güzel  cevaplar  verenlere
          yazarların kitaplarından ve dergiler hediye edildi.

            Yazarlarımıza hediye takdiminden sonra oturum yöneticisi şair Hüseyin Akın, Yunus Emre’den okuduğu nefis bir şiirle
          programı kapattı.














     310      AR-GE B LTENİ ’19
   306   307   308   309   310   311   312   313   314   315   316