Page 260 - Arge Bülteni Temmuz 2019
P. 260
Masal Evreni
15 Masalcı 15 İlçede etkinliği ile ilgili açıklama yapan AR-GE Kültür Birimi Koordinatörü Cengizhan Orakçı: “Masallarda,
sunduğu evreni inandırıcı kılma gibi bir kaygı söz konusu değildir. Çoğu hayal ürünüdür. Başlangıçta bir kişinin malı olan
masallar, yaygınlaştıkça, yöreden yöreye, ülkeden ülkeye geçtikçe halkın malı olur ve anonimleşirler. Evrensel esaslara
dayandıklarından içlerinde bazı ana karakterler ve sembolize ettiği değerleri taşırlar. Mesela Keloğlan - şans ve zekâ; üvey
anne- zulüm; üvey kız kardeş – kıskançlık; en küçük kardeş - iyilik, başarı, zekâ; yaşlı adam - iyilik, yardım; Köse - hainlik,
kötülük gibi. Buna göre iyilik - kötülük, doğruluk - haksızlık, adalet - zulüm, alçakgönüllülük - kibir... gibi zıt durumların
temsilcisi kişilerin mücadelelerinden söz edilir.” dedi.
Masalların Kendine Özgü Yapısı
Genellikle bir eğitim amacı saklı olan masalların, dolaylı olarak öğretici nitelik taşıdığını kaydeden Orakçı, “Masallarda
yer ve zaman kavramları belirsizdir; mekânların uzaklığını ya da ulaşılmazlığını ifade etmek için Çin, Maçin, Hint, Yemen, Kaf
Dağı gibi yer adları kullanılır. Masal kişileri her tabakadan seçildiği gibi cinler, periler, ejderhalar, devler de önemli rol oynar.
Soyut olanları çocuklara anlatmanın ve onlara kabul ettirmenin en güzel yollarından biridir bu. Kendine özgü bir yapısı ve
belli bir akışı olan masallar döşeme, serim, düğüm, çözüm ve dilek bölümlerinden oluşur. Çoğu “bir varmış, bir yokmuş” ya
da “evvel zaman içinde, kalbur saman içinde” gibi ifadelerle başlar. Bunlara tekerleme ya da döşeme denir. Tekerlemeden
sonra olay(düğüm, çözüm) ve dilek bölümleri gelir. Türk masallarında dilek bölümü ‘Onlar ermiş muradına…’ ya da ‘gökten
üç elma düştü.’ biçiminde başlayarak tamamlanır.” şeklinde konuştu.
Kültürel Mirasımızın Çok Önemli Bir Parçası
Orakçı, ağırlıklı olarak düzyazı biçiminde olan masalların manzum örneklerine dikkat çekti; masallarda anlatımı
güzelleştirmek ve canlı kılmak için secilere yer verildiğini söyledi. Türk masallarının, sembolik açıdan zengin olduğunu ve
günümüzde de başka materyallerle zenginleştirildiğini belirten Orakçı, “Günümüzde pop kültürün ve özellikle televizyon,
tablet ve bilgisayarların hayatımızın içine karışmasıyla göz ardı edilen masallarımızı tekrar hayatımıza sokmak, çocuklarımızı
bu güzelliklerden mahrum bırakmamak gerekir. Kültürümüzün nadide türlerinden biri olan masallarla çocuklarımıza pek
çok olumlu davranış benimsetilebilir. Çünkü masallar sayesinde çocuklarımıza hayatın gerçekleri, iyi ve kötü ayrımı, doğru
yanlış, güzel ve çirkin anlatılabilir. Bu düşüncelerle bu çoklu etkinliği gerçekleştirdik.” ifadelerini kullandı.
İstanbul’u Okuyorum ve Kütüphanede Hayat Var Projelerimiz kapsamında, 15 Masalcı 15 İlçede farklı okulların
kütüphanelerinde özellikle ilkokul öğrencileri için hazırlanmış resimli masal kitaplarının yanında, ortaokul öğrencilerine
yönelik masalı anlatmanın haricinde birçok kitaptan hikâyeler de okundu. Bu çoklu etkinlik, birçok okulda yeni oluşturulan
kütüphanelerde öğrencilere kitap sevgisi kazandırmak ve onların kitaba olan ilgilerini arttırmak amacıyla yapıldı.
AR-GE B LTENİ ’19 259