İl Millî Eğitim Müdürlüğümüz 2019 yılının “Fuat Sezgin Yılı” olması nedeniyle Fuat Sezgin’in İzinde Projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında Nişantaşı Nuri Akın Anadolu Lisesi öğrencilerimiz Medipol Üniversitesinden Uğur Polat ve proje koordinatörleriyle İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’ni ziyaret etti.

Tarihi Mirasın İzinde

Merhum Fuat Sezgin’in “Bu müzeyi Türkler için ve diğer insanlar için bir nevi canlı tarih hâline getirmek istiyorum” dediği İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi bir taraftan bilimsel eserlerin estetik ve öğreticiliği, diğer yandan bıraktığı intiba ve kazandırdığı bilgi ile özel bir etkileyici güce sahip.  Bununla birlikte, müze geçmişteki İslâm dünyasının bilimler tarihindeki süreci de eserleri ve belgeleriyle ortaya koyarak bugüne ve geleceğe ışık tutmaktadır.

Ayrıca, bilimler tarihi açısından doğu-batı ilim kültürünü birleştiren bir köprü niteliği taşıması bakımından da gelecek kuşaklar için önem teşkil etmektedir. Elli yılı aşkın bir süre, araştırmalar yaparak hayatını İslâm bilim ve teknoloji tarihini tanıtmaya adayan ve İslâm Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin kurucusu Fuat Sezgin, orijinal kaynaklar üzerinde yaptığı araştırma ve çalışmalarıyla bilim ve medeniyet tarihindeki gelişmelerin birbirinden kopuk olmadığını, aksine bir bütünlük arz ettiği görüşünü taşır.

Müzenin Bilim Tarihi Bakımından Önemi

Medipol Üniversitesi’nden Uğur Polat,  merhum Fuat Sezgin’in İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesinin hazırlık sürecinde Frankfurt-İstanbul arasında sürekli gidip geldiğini belirtti. İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesinin açılmasının bilim tarihi açısından son derece önemli olduğunu ifade eden Polat, müzenin özellikle Müslüman bilim adamlarının bilim tarihine katkısını çok somut bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.

Öğrencilerimiz, sinevizyon salonu, astronomi, saat teknolojisi, denizcilik, savaş teknolojisi ve tıp bölümünü gezdikten sonra, fizik, matematik-geometri, şehircilik ve mimari, optik, kimya ve son olarak da coğrafya ile ilgili harita ve çeşitli harita çizimlerinin sergilendiği bölümü de gezerek bu faaliyetten kendilerine notlar çıkardılar. İslâm kültür çevresinin yaratıcı bilginlerinin katkıları üzerine sorular sordular.

Müze ziyaretinde öğrencilerimiz Müslümanlar tarafından geliştirilen ve icat edilen pusula, rasathane ve diğer aletlerin modellerini incelediler. Bunun yanında matematik alanındaki eski bilim aletleriyle, fizik, astronomi ve kimya ile ilgili görsellerden hareketle bilim tarihine bir yolculuk yaptılar. Ayrıca doğal taşların sergilendiği bölüm de oldukça etkileyiciydi.

Evrensel bilimler tarihinin bütünlüğüne duyulan inancın yansıması olan müze baştan sona Goethe’nin Doğu ve Batı Divanı’ndaki o güzel sözünü doğrular nitelikte:

“Tanıyabiliyorsa bir kimse kendini

Ve başkalarını, görecektir burda da

Doğu ve Batı’nın

Birbirinden ayrılmaz olduğunu”