Dünya Sağlık Örgütünün kişinin boy ve kilo bilgileri üzerinden hesapladığı Vücut Kitle Endeksi (BMI) ölçeğine göre,  BMI değeri 25-30 arasında olanlar “fazla kilolu”, 30 ve üzeri olanlar ise “obez” sayılıyor. Türkiye, Mısır ve Meksika ile birlikte 1980 yılından bugüne kadar sürede nüfusu ortalama olarak en fazla kilo alan ülke konumunda. 15 yaş üstü nüfusa baktığımızda durum alarm boyutunda.

Millî Meselemiz Dengeli Beslenme

Ülkemizde kilo sorunu olanlar artık nüfusun çoğunluğunun sorunu. Aslında Türkiye’de yaşanan kilo sorunu çok bize özgü bir durum değil. Bu sorun küresel bir sağlık sorunu. Ülkemizde köyden kente hızlı geçiş ve artan gelirle birlikte hızla geleneksel mutfağımızın yerini sağlıksız seçeneklerin almış olması obezite oranındaki artışın temel nedenlerinden biri. Toplumun gelir düzeyi artınca, eski sağlıklı beslenme alışkanlıklarını bırakıp daha yağlı ve daha şekerli seçeneklere yönelme davranışı artıyor. Dolayısıyla karşımızda millî bir mesele var.

Türkiye,  obezitenin yüzde 30’lara çıkması ve obezite yaşının düşmesi nedeniyle tuzu ve yağı azaltılmış sağlıklı gıdaların tüketilmesinin önemine odaklanarak çözümler üretmeye başladı. Dolayısıyla şunun farkında olunmalı: Sınıf, okul, ev, medya, sokak her yer ama her yer çocuğun sağlıklı beslenmesine ya da tam tersine zehirlenmesine sebep olabilecek ortamlardır. 21. yüzyılda eğitimi sadece okulla sınırlı değildir.

Okul Yemekleri Çeşitlenecek

Okul kantinlerinde yağı ve tuzu azaltılmış yemekler öne çıkarılacak. Çocukların ilgisini çekecek bazı gıdalar da sağlıklı hale getirilerek sunulurken,  sebze yemekleri haftanın belli günlerinde mutlaka yer alacak. Öğrencilerin ilgi göstermediği sebzeleri sevdirmek için farklı seçenekler devreye girecek. Okul yemekleri arasında brokoli, kabak, karnabahar gibi sebzeleri içeren hamburger, ıspanaklı pizza, ev usulü lahmacun, kabaklı makarna, peynir soslu sebzeler gibi farklı yemekler yer alacak. Et, tavuk, balık, yumurta, mercimek, fasulye, nohut da bulunacak. Ayrıca ceviz, fındık ve badem dengeli biçimde sunulacak. Bu gıdaları çocukların su tüketiminin arttırılması takip edecek. Sadece öğrencilerin değil, öğretmenlerin de sağlıklı beslenmesine önem verilecek.  İstanbul’da öğretmen sağlığıyla ilgili birtakım projeler hayata geçirilecek. Okullarda öğrenci, veli, öğretmen ve tüm okul çalışanların yeterli ve dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite yapma gibi sağlıklı yaşam davranışları kazanmaları amacıyla eğitimler verilecek.

Okul Kantinleri Yüksek Kalorili Gıdalardan Uzak Olacak

Konuyla ilgili açıklama yapan Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca, “Dünyanın önümüzdeki dönem en büyük sorunu obezite olacak. Obezitenin kalp damar hastalıkları, kanser oluşumu dâhil olmak üzere diyabet ve birçok hastalığı tetikleyen bir hastalık olduğunu biliyoruz. Bunun önlemi bebeklikten alınmalı. Bebeklerin hazır mama yerine anne sütü ile beslenmesini özellikle istiyoruz. Diyabetin bir geçmiş dönemi var, birden ortaya çıkmıyor. Anne sütü çok önemli bu anlamda… Diyabet şu anda 35 yaşına kadar düştü. Okullarda denetimlerimiz oluyor. Okul kantinlerinde satılan yüksek kalorili gıdalardan uzak tutan bir yaklaşımımız var. Önümüzdeki dönemde okul gıdası logosu olacak. Bu, ürünün sağlıklı olduğunu gösterecek” dedi.

QR Kodu Sistemi ve Bütünsel Bir Yaklaşım

İstanbul Millî Eğitim Müdürümüz Sayın Levent Yazıcı ise, dengeli ve sağlıklı beslenme ile ilgili kararların takipçisi olacaklarını vurguladı. 2023 Vizyon Belgesi doğrultusundaki çalışmalar kapsamında sportif faaliyetlerin de öne çıkacağını belirterek; “Kurumlarımızda işletilen kantinlerde ortak standartları sağlamak için her üründe QR kodu sistemini oluşturmaya yönelik çalışmalar yapacağız” dedi.

Öğrencilerin bedensel, zihinsel ve ruhsal gelişimini amaçlayan bir yaşam tarzına sahip olmaları için yürütülen çalışmaların önemine değinen Yazıcı, okul kantinlerinde Millî Eğitim Bakanlığının yanı sıra Tarım ve Orman Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nca da denetim yapıldığını söyleyerek; “Ülkemizin geleceği çocuklarımızın ve gençlerimizin okullarda özellikle kantinlerde sağlıklı gıda tüketimi için denetimlerimize kararlılık ve dikkatle yoğun bir şekilde devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“Günümüzde az hareket ettiğimiz bir gerçek, bu yüzden yediklerinizin kalorisini hesaplıyoruz” diyen Yazıcı, “Sağlık, yaşamımızın her alanına sızmış durumda. Sağlıklı yaşam, bundan birkaç on yıl önce, alternatif yaşam tarzlarına sahip küçük grupların alanına giriyordu. Günümüzde ise, bir ana akıma dönüştü. Bunun için “Öğretmeniyle Güzel İstanbul” projemizde, öğretmenlerimizin sağlıklı yaşam davranışları kazanmaları ve farkındalıklarını artırarak sağlıklı yaşam felsefesini kavramaları için sağlıkla ilgili faaliyetler yürüteceğiz.” dedi.