İSTANBUL İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İstiklal Marşı 96 Yaşında

İstiklâl Marşı’nın kabulünün 96. yıldönümünde millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy anıldı. Edirnekapı Şehitliği’nde Mehmet Akif Ersoy’un kabri başında dualarla başlayan anma programı Eyüp Kültür Merkezi’nde devam etti.  
İstiklal Marşı 96 Yaşında

Anma programına, İstanbul Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, İstanbul Millî Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Eyüp Kaymakamı Abdullah Dölek, 52. Taktik Zırhlı Tümen Komutanı Tuğgeneral Kazım Dalkıran, Eyüp İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Sadık Tatar, Eyüp İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Koçyiğit, Eyüp İlçe Millî Eğitim Müdürü Murat Öğütçü, öğrencilerimiz, velilerimiz ve milletimiz katıldı.

Ümide Sarıl Sımsıkı

Programın açılış konuşması yapan İstanbul Millî Eğitim Müdürü Yelkenci, merhum Mehmet Akif Ersoy’un,  yaşadığı zor şartlarda şiirlerinde ve düzyazılarında bizlere anlatmaya ama aynı zamanda uyarmaya çalıştığı hususların aslında bugün çok değişmemiş olduğunu gördüğümüzü ifade ederek “Bugünlerde öncelikle Akif´in bize neler söylediğini can kulağıyla dinlemek gerekir diye düşünüyorum. Bu bağlamda, Akif’in asla kabul etmediği tavırlarından birinin yeis ve karamsarlık olduğunu hatırlamalıyız.  Osmanlı Devletinin en zor zamanlarını yaşadığı yıllarda Akif her daim şu ilkeyle hareket etmiştir:

Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…

Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.

Baştan sona geleceği karanlık görerek azmi bırakmanın yanlış olduğunu anlatan aynı şiirin bir başka beytinde,

‘Ye´s öyle bataktır ki: düşersen boğulursun.

Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!’  dizeleriyle de ümidin bizim bayrağımız olduğunu,asla karamsarlığın semtine uğramamamız gereken bir bataklık olduğunu etkili bir biçimde ifade ediyor.” şeklinde konuştu.

Yelkenci, millî şairimiz Mehmet Âkif’in,  birlik ve beraberliğin çok önemli olduğunu, vatanımızın bizim için ne kadar kıymetli ve bu vatanı korumanın da ancak bir ve bütün  olmamız sayesinde mümkün olacağını değişik şekillerde şiirlerinde ve İstiklâl Marşında dile getirdiğinin altını çizdi:

Arkadaş! Yurdumu alçaklara uğratma sakın,

Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.

Doğacaktır sana vaad ettiği günler Hakk’ın,

Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.

Bu çerçevede,Akif’in, Millî Mücadele başladığında derhal Ankara’ya koştuğunu, toplumsal bütünlüğümüzün tesis edilmesi için şehir şehir gezdiğini hatırlattı. Onun

Sahipsiz olan memleketin batması haktır;

Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır”diyerek vatanı sahiplenmenin ne kadar değerli olduğunu anlattığını söyledi.

“Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!”

Yelkenci, millî şairimiz Mehmet Akif’in birbiriyle kenetlenmiş bir millet olarak yüzyıllar boyu var olduğumuzu hatırlatan dizelerini okuyarak devam etti:

Her zaman Hakk’ın ve halkın sesi olan şairimiz önce

‘Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz

Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!’ demiştir. Benzer düşünceleri Türk milleti adına aslında kendisinin de istiklal anlayışını

‘Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;

Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!’ mısralarında da ifade etmiştir. Hem bu şiirlerinde hem de İstiklal Marşımızda Akif, hür yaşadığımızı, asla köle olmayacağımızı hele hiç kimsenin bize altın lâle yani boyunduruk vuramayacağını vurgular. Bundan sonra da özgürlüğümüze kimsenin kastedemeyeceğini.”İstiklâl Marşında da su götürmez ifadesiyle görürüz:

‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.’

Daha Dün Yazılmış Gibi

Millî şairimiz Mehmet Akif’in dışarıdaki tehlikelerden de bahsettiğini aktaran Yelkenci, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Şairimiz İstiklal Marşımızda adeta daha dün yazılmış gibi duran dizelerde diyor ki:

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

 Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

 Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?’

Bunu dün Birinci Dünya Harbi´nde gördük, İstiklal Savaşında gördük. Adeta şiirin canlı yorumu olan 15 Temmuz’da yaşadığımız ihanette de görüyoruz. Uluslararası ilişkiler çerçevesinde, insani bir hat üzerinden yürütülmeye çalışılan bir faaliyet üzerinden Hollanda´nın, Almanya’nın gösterdikleri tavırlarda görüyoruz.

Zor zamanlarda konuşan, haykıran ve daima milletinin sesi olan Akif,  sömürgeci Batı’nın sergilediği vahşetlere dikkat çekerek şöyle seslenir:

‘Medeniyet denilen maskara mahlûku görün

Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün!’

Öteden beri Akif, Avrupa’nın, Batı’nın ne kadar ikiyüzlü ne kadar riyakâr olduğuna dikkat çeker. Günümüzde bunun ne kadar haklı bir tespit olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Zira Avrupalılar, kendi menfaatleri söz konusu olduğunda insan haklarını, ifade hürriyetini ve demokratik ilkeleri kolaylıkla terk edebileceklerini değişik şekillerde ortaya koymaya devam ediyorlar. ”

Yelkenci; dava adamı, büyük millî kahramanımız, istiklâl ve istikbâl şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, haysiyetli hayatından bizlere izler sunan Safahat’ı ve kıyamete kadar eskimeyecek, kıyamete kadar canlı olacak büyük bir miras olarak “İstiklal Marşı” nı bıraktığını kaydederek sözlerini şöyle tamamladı:

“Bir destan ki düşünün, bir destanın destanıdır; bir büyük Milletin sahip olduğu temel dinamikleri en etkili şekilde haykıran bir manifesto, yüceliklerle dolu bir tarihin en güzel muhtasarıdır. Kahramanlıkla çarpan bir yüreğin en veciz ifadesi, bu Milletin en güzel şarkısıdır. Bir destan ki şerefle dolu bir geçmişi anlatır. Diğer taraftan umut dolu bir istikbâlin müjdecisi, şehitlerin kanları ile kurulmuş bir Cumhuriyetin İstiklâl Marşı, büyük bir duruştur, “Korkma!” diye başlayan bu şiir.

İstiklâl Marşımızın TBMM’de kabulünün 96. sene-i devriyesi münasebetiyle, bu büyük mirası; Türkiye Cumhuriyetini ve İstiklâl Marşımızı, kanları, canları ve sevdikleri her değerli şey pahasına bize bırakan atalarımızı, hususiyle İstiklâl ve İstikbâl Şairi Mehmet Âkif Ersoy’u rahmet ve minnetle yad ediyoruz.

İstiklâl Marşımızın kabulü, 96. yıldönümünde sonsuz kez kutlu olsun!”

Vali Yardımcısı Usta ise İstiklal Marşımızın, Millî Mücadelenin zorlu günlerinde milletimizin hürriyet ve istiklale olan bağlılığının vatan ve millet sevdasının en özlü ifadesi olduğunu kaydetti. Bugün İstiklal Marşımızın millî marş olarak kabul edilişinin 96. yılını kutlamanın onur ve gururunu yaşadığımızı vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:

Safahat’ı Tekrar Okumalıyız                          

“Mehmet Akif, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından 1930´ların ortalarına kadar yaşadı ama onun gibi şairler sadece yaşadıkları çağı değil çağları aşan büyük bir feraseti olan insanlardır. Dolayısıyla hepimizbir biçimde Mehmet Akif´i okuduk ama şu zamanda tekrar onu okumamız, tekrar onu anlamamız lazım. Dünya gelişiyor, dünya değişiyor, dünyada dengeler değişiyor.  Bizler de değişiyoruz dolayısıyla Mehmet Akif´i tekrar okuduğumuz zaman onun yazdıklarına yansıyanların sadece 1920´lerle sınırlı olmayıp, günümüzde de benzer olayların cereyan ettiğini göreceksiniz.  Şayet onu iyi algılayabilir onu iyi özümseyebilirsek aslında bunların bizim için bir hayat iksiri olduğunu göreceğiz. Dolayısıyla ben gençlerimizden hatta büyüklerimizden de Mehmet Akif Ersoy’un eserlerini, şiirlerini özellikle Safahat’ı mutlaka tekrar tekrar okumanızı istiyorum.”

“İstiklal ve İstikbal” Etkinlikleri

Konuşmaların ardından Eyüp Kültür Merkezi’nde devam eden programda “İstiklal ve İstikbal” konulu şiir yarışması birincisi Aleyna Yılmaz tarafından şiir okundu.

Ünlü oyuncu Ahmet Yenilmez tarafından hazırlanan günün anlam ve önemini vurgulayan Millî Mücadele dönemini anlatan tiyatro gösterisi yapıldı.

Eyüp Mehmet Akif Ersoy Okulu Korosu tarafından hazırlanan İstiklal Marşı temalı oratoryo, ardından ise marş ve türkü formunda seslendirilen eserler; misafirler tarafından büyük bir dikkatle dinlendi.

Program, “İstiklal ve İstikbal” temalı şiir ve kompozisyon yarışmalarının birinci ve ikincilerine hediye verilmesi ile son buldu.Programın ardından İl Millî Eğitim Müdürümüz Yelkenci, “Mehmet Akif Ersoy” konulu resim sergisini gezdi.

14-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-201714-03-2017

Binbirdirek M.İmran Öktem C.No1 Eski Adliye Binası Sultanahmet/Fatih/İSTANBUL - (0212) 384 34 00

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.