Şişli Öğretmenevi ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa; Millî Eğitim Müdürümüz Murat Mücahit Yentür, İlçe Millî Eğitim Müdürleri, Özel Öğretim Kurumları Müdürleri, Ermeni, Rum ve Musevi cemaatlerine bağlı okulların yöneticileri, vakıf başkanları ve okul kurucu temsilcileri katıldı.
"Sevgi, saygı ve ortak gelecek için aynı sofrada, aynı gök altında"
Millî Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, yemekte yaptığı konuşmada, İstanbul'un farklı inanç ve kültürleri asırlardır bir arada barındıran yapısına vurgu yaptı. Bu şehirde kurulan sofraların yalnızca yemek değil, bir gönül ikliminin taşıyıcısı olduğuna dikkat çeken Yentür, şu ifadeleri kullandı:
"Bir insanın diğeriyle paylaştığı en derin şeylerden biri sofradır. Kurulan her sofra, açılan bir gönüldür. Bu şehir; camileriyle, kiliseleriyle, sinagoglarıyla, farklı dillerin ve duaların iç içe geçtiği semtleriyle, ortak mirasın taşıyıcısıdır. Yüzyıllardır bu topraklarda yan yana yaşamış halkların çocukları olarak yeniden aynı sofrada buluşuyoruz."
Bayramların ve ortak geleneklerin bir araya gelme fırsatı sunduğunu vurgulayan Yentür, eğitimin bu birlikteliği güçlendirmedeki rolüne de değindi:
"Bu anlayışla toplumun birlik ve dayanışmasının samimi duygularla yansıdığı bayramları vesile kılarak yan yana gelmek, aynı sofrada buluşmak, inanç ve geleneklerin geçmişte olduğu gibi günümüzde de yaşatmak insanı insan kılmaya devam edecek, bizleri acılara ve sevinçlere ortak kılacaktır.
Aynı göğün altında, Türkiye kiliminin farklı desenleri ve renkleri olarak, kökleri Osmanlı'ya dayanan tarihî eğitim kurumlarımızın çabalarıyla ülkemizin aydınlık geleceği; pozitif eğitim ve evrensel değerlerin aynı ruhta yoğrulması ile şekillenecektir."
Eğitim kurumlarının sadece bilgi aktaran değil, sevgi ve saygı iklimi oluşturan kutsal yapılar olduğunu belirten Yentür, sözlerine şöyle devam etti.
"Kimlik inşamızın en önemli sac ayağı olan eğitim kurumlarımız, milletimizin tüm renkleriyle oluşturduğu sevgi ve saygının hissedilerek yaşandığı yerler olmuştur.
Mevlâna'nın, Yunus'un sevgi bahçelerinden inciler; Itri'nin bestelerinden, Veysel'den güller deren hisler içerisinde, Erdem Beyazıt'ın 'Sana Bana Vatanıma Dair' şiirinde söylediği gibi:
'Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim / Vatanım, milletim, tüm insanlar kardeşlerim." Bu türkünün her zaman neşeyle, sevinçle söyleneceğini biliyorum."
Programda konuşan Ermeni Yetimhanesi Vakfı Başkanı Dikran Gülmezgil, Türkiye'nin en kalabalık azınlık toplumlarından birinin mensubu olarak bu nazik davetin anlamını şu sözlerle ifade etti:
"Bu sofranın, binlerce yıldır bu topraklarda birlikte yaşadığımız geçmişi geleceğe taşıyan bir çoban ateşi gibi yayılacağına inanıyorum. Sayın Müdürümüzün okullarımıza verdiği destek ve gösterdiği duyarlılık bizler için son derece kıymetlidir.
Bizlerin değerlerine saygı gösterilerek böyle bir davetin tertip edilmesi, birlikte yaşama iradesine güçlü bir katkıdır."
Ulus Özel Musevi Okulları Eğitim Koordinatörü Rakela Levi ise konuşmasında, Ramazan, Pesah ve Paskalya bayramlarının aynı döneme denk gelmesinin bir tesadüf değil, derin bir ortak anlam olduğunu belirtti:
"Her üç bayram da bizlere özgürlük, umut, dayanışma, birliktelik ve yeniden başlama gücünü hatırlatıyor.
Biz eğitimciler olarak çocuklarımıza yalnızca bilgi değil; birlikte yaşama bilinci, sevgi ve hoşgörü de kazandırmakla yükümlüyüz. Geleceği ancak ortak insanlık değerlerinde buluşarak inşa edebiliriz."
Esayan Okulu Kurucu Temsilcisi Lena Yeniyorgan ise konuşmasında birlik sofrasının yalnızca bir buluşma değil, ortak değerlerin pekiştiği bir dayanışma zemini olduğunu belirtti:
"Eğitim camiası çatısı altında bir araya gelerek sadece bilgi değil, gönül birliği içinde olduğumuzu görmek bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir.
Bu nazik davetiniz; farklılıklarımızla bir arada, aynı değerlerde buluşmanın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha göstermiştir."
Etkinlikte konuşan isimlerden biri de, Türkiye'de açılmış ilk ve tek Süryani anaokulu olan Mor Efrem Süryani Anaokulu Müdürü Meri Belbak Hacyan oldu. Hacyan, okulun tarihi önemine dikkat çekerek İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü'ne teşekkür etti.
2014 yılından bu yana Mor Efrem Süryani Anaokulu'nda görev yaptığını belirten Hacyan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Türk Cumhuriyeti tarihinde açılmış olan ilk ve tek Süryani anaokulu olma özelliğini taşıyoruz. Sizlerin desteğiyle ilerleyen yıllarda ilkokul ve ortaokul kademelerinde eğitim öğretime devam etmeyi hedefliyoruz."
İl Millî Eğitim Müdürlüğü'nün sağladığı desteklerin altını çizen Hacyan, bu birliktelik ortamının taşıdığı değeri şu sözlerle ifade etti:
"Bu güzel sevgi sofrasında bizleri birleştiren saygıdeğer İl Millî Eğitim Müdürümüze ve bizlerden desteklerini esirgemeyen il ve ilçe millî eğitim müdürlüklerine tüm destekleri için teşekkür ederim."
Konuşmasının sonunda, etkinliğe ev sahipliği yapan Şişli Öğretmenevi'ne de teşekkür ederek keyifli bir akşam dileklerini iletti.
"Sevgi Sofrası" programı; farklı toplumların eğitim temsilcilerini bir araya getirmekle kalmayıp, birlikte yaşama iradesini pekiştiren bir anlayışı görünür kıldı.
Etkinlik kapsamında İstanbul İl Millî Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür'e, azınlık vakıf okulları adına kültürel anlam taşıyan özel bir hediye sunuldu.
Ermeni geleneğinde oruç döneminde hazırlanan ve her hafta bir kuş tüyü eklenerek tamamlanan "Agladis" takdim edildi. Agladis, yazar Takuhi Tovmasyan'ın "Sofranız Şen Olsun" adlı kitabı ve el yazısıyla yazılmış bir teşekkür notu eşliğinde Yentür'e sunuldu.
İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü ise programa katılan vakıf başkanlarına ve okul yöneticilerine özel tasarımlı dolma kalemler hediye etti.
Program, Paskalya ve Pesah bayramları vesilesiyle karşılıklı iyi dileklerin paylaşılmasıyla son buldu.
