Harezmî Eğitim Modeli´nin yeni dönem tanıtım programına;  MEB Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, MEB YEĞİTEK Genel Müdürü Bilal Tırnakçı, MEB YEĞİTEK Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Eyüp Tanyıldız, MEB YEĞİTEK Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Eyüp Böcük, İstanbul Vali Yardımcısı Dr. Osman Günaydın, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Ümit ÜNAL, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü Müdürü Vekili Müdür Yardımcısı Mümin Yıldıztaş, Kağıthane Kaymakamı Hasan Göç, Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç ve yardımcıları, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Karadeniz, İstanbul 39 İlçe Millî Eğitim Müdürleri, İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğü Müdür Yardımcıları, Harezmî Modelinin uygulandığı 50 okulumuzun Müdürleri ve Harezmî Modeli’nin uygulandığı okullarımızdan 258 öğretmenimiz katıldı.

Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, Harezmî Eğitim Modeli’ne ilişkin, "Çocuklar, okullardaki teorik bilgileri günlük hayatta kullanabilsinler, bir işlerine yaradığını hissetsinler istiyoruz. Bu proje, çok daha farklı bir şey yapıyor. İlkokul çağındaki çocuklar problem tespiti yapıyor." ifadelerini kullandı.

Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Tekin, en önemli eksiklerinin, öğrencilerin okullarda öğretilen bilgiler, müfredat ve diğer kazanımları, güncel hayatla bağlantısını kuramamaları olduğunu söyledi.

Müfredat değişikliği toplantılarında konuyu tartıştıklarını ve temel hareket noktalarının bu olduğunu ifade eden Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuklar, okullardaki teorik bilgileri günlük hayatta kullanabilsinler, bir işlerine yaradığını hissetsinler istiyoruz. Bu proje çok daha farklı bir şey yapıyor. İlkokul çağındaki çocuklar problem tespiti yapıyor. ´Günlük hayatta yaşadığımız problemler nelerdir, bu dünyaya ilişkin problemler nedir?´ Önce bunları tespit ediyor çocuklar. Sonra bir hayal kuruyorlar. Sonra da o hayallerini hayata geçirebilecekleri materyaller üretiyorlar. Aslında bizim eğitimle vermek istediğimiz şey de bu. Daha önceki çalışmaları inceledim. İnsan olarak, vatandaş olarak, ülkemize, insanlara, büyüklere karşı sorumluluklarımızı gelecek kuşaklara aktarmak için ´sorumluluklarımızı nasıl yerine getirebilirizi, analiz etmişler. Önce bir alan araştırması yapıp, bir örneklem oluşturmuşlar ve yaşlılarla konuşmuşlar. Onların ne gibi sıkıntılar yaşadıklarını sorup, elde ettikleri bilgileri grafiklere dökmüşler. Sonra da analiz yapıp yaşlıların problemlerine çözümler üretmişler. Bu arkadaşlar ilkokul 3. sınıf öğrencisiydi. Daha üst sınıflara gittiğinizde daha komplike problemlere çözüm arıyor arkadaşlarımız. Bu projeye katılan ve 38 ilçeden 50 pilot okulun idarecilerinin, öğrencilerinin ve velilerinin, çok faydalı bir eğitim süreci yaşayacağına inanıyorum."

Biz çağın birçok popüler meselesini önümüze koyup, içi boş bir şekilde tartışıyoruz. Bugünlerde yine aynı popüler şekilde tartışılan konun kodlama olduğunu vurgulayan İstanbul Millî Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci sözlerine şöyle başladı:

“STEM eğitimi ve son yıllarda da Endüstri 4.0 gibi tartışmaların aslında ülkemizde eğitim alanına da yansımasıyla beraber içi boş tartışmalar yapılıyor. Bu alanda eğer bir şey yapacaksak ve bir hedefimiz olacaksa, mutlaka ve mutlaka adım atmamız gerektiğini düşünerek, protest bir bakış açısıyla başlattığımız bir proje. Yani konuşmaktansa, yapmayı tercih ediyoruz. Bu anlamda, Harezmî Modeli’nin, Zihinden Makineye Bilgisayar Bilimleri Öğretimi şekliyle yola çıkıp, o yol haritasıyla beraber geldiğimiz noktada Harezmî Modeli olarak isimlendirdiğimiz bu modelin, temel özelliklerini tekrar hatırlatmak ve bizim için önemli olan birkaç sonucunu söyleyerek konuşmamı tamamlamak istiyorum.”

Bu Harezmî Modeli projemizin 5 ana başlıktan oluşan bir zemini var olduğunu dile getiren İl Millî Eğitim Müdürü Yelkenci sözlerine şöyle devam etti:

 “Bunlardan birincisi Bilgi İşlemsel Düşünme Becerisiyle bilgisayar bilimleri öğretimi, ikincisi Programlama Öğretimi Araçlarıyla bilgisayar bilimleri öğretimi, üçüncüsü Disiplinler Arası Yaklaşımla bilgisayar bilimleri öğretimi, dördüncüsü Robotik ve Oyun Yoluyla bilgisayar bilimleri öğretimi ve beşincisi bu noktada iddialı olduğumuz bir konu belki de dünyada başka bir benzeri yok, STEM Eğitimi’nde Sosyal Bilimleri de ekleyerek bu zeminimize rengini vermeye sağladığımız Sosyal Bilimlerden de istifade ederek bilgisayar bilimleri öğretimi. Bu zemin üzerinde yürüttüğümüz programımızı ve projemizi, bize katkılarını faydalarını videoda gördük birazdan buradaki panelde de anlatılacağını biliyoruz.

Özellikle şu üçünün altını çizmek istediğini belirten Yelkenci sözlerini şöyle tamamladı:

“Bunlardan birincisi, disiplinler arası yaklaşım olduğu için aynı anda dört veya beş öğretmenimizin bir sınıfta sorunsuz bir şekilde çalışabilmesi pratik faydasını sağladı. İkincisi, derslerin teorik bölümünde başarısız olan öğrencilerimiz, pratikte başarılı olduklarını görünce öz güven kazanarak bu dersler onlar için bir sorun olmaktan çıktı ve bu derslerde başarılı olmuş oldular. Üçüncüsü, belki de en önemlisi eğitimin aslında öznesi olan bizim nesneleştirdiğimiz, yanlış yaptığımız çocuklarımızın, bu projede de eğitimin öznesi olarak çocuklarımızla beraber,  bir müfredat nasıl yazılırın ortaya konulmuş olduğu bir proje oldu. Dolayısıyla bu anlamda da çok önemli bir yerde duruyor. Biz projeyi geçen yıl bitirdikten sonra üzerinde çalışmalarımızı devam ettirdik. Geçen sene beş pilot okulda uyguladığımız bu projeyi, bu sene inşallah 38 ilçemizde ve 50 pilot okulumuzda uygulayacağız. Ben bu projenin, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğümüz ’ün de havuzuna almış olduğu bir proje olduğunu özellikle hatırlatıyor ve bu şekilde de Türkiye’ye yayılmasını ümit ediyorum. Tekrar katılımlarıyla bizleri destekleyen ve bu tarz destekleriyle bizi her daim güçlü tutan Sayın Müsteşarım’a teşekkürlerimi arz ederek hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.”

Proje yönetiminde etkili katkısı olan Prof. Dr. Şirin Karadeniz ise projenin detayları ve pilot uygulamada elde edilen bulguları paylaştı.

Projede bakanlıktan gelen bir müfredat bulunmadığını belirten Karadeniz, "Ders planları ve müfredatı, eğitimcilerimiz yazıp, hazırlayıp değiştirecek. Ders planları ve uygulamalar sürekli güncellenir. İlk taslak planları ve dersin uygulanmasından sonra planın işe yarayıp yaramadığı, hangi bölümlerinin değiştirileceğini görebiliriz. Ders planı bütün süreç geçip gittikten sonra ortaya çıkacaktır. Bu süreç, yaşayan, canlı, dönüşen ders planlarının olduğu bir süreçtir." ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından, Prof. Dr. Karadeniz´in oturum başkanlığını yaptığı panelde idareci, öğretmen, öğrenci ve velilerden oluşan bir grup, tecrübelerini paylaştı.

Panelde konuşan, Harezmi Eğitim Modeli’nin uygulandığı Bakırköy Mustafa Necati İlkokulu’nun öğrencisi Ela Karakuş “Harezmi  Eğitim Modeli ile düşünme becerimiz ve  problemler arası ilişki kurma becerimiz arttı. Proje çalışmalarında zorlanmadım. Bir sosyal sorumluluk projesi yaptığımız zaman Mehmet öğretmenimiz ve Betül teyze drama çalışmasıyla projeyi bize  anlatmıştı ve biz konuyu öyle daha iyi anlamıştık.Harezmî Eğitim Modeli’ni uygulayacak diğer  ilkokul öğretmenlerinin de dramayı mutlaka kullanmalarını öneririm.” dedi.

 Ela Karakuş,  Harezmî Eğitim Modeli proje çalışmaları  kapsamında huzur evine  gittiklerini,  yaşlı ve yalnız yaşayan insanların yanlarına giderek onların sorunlarını dinlediklerini ve bir drama çalışması yaparak yaşlı ve yalnız yaşayan insanların sorunlarını belirlediklerini,  bu sorunlara katkı sağlayabilecek projeler ürettiklerini dile getirdi.

Harezmi Eğitim Modeli’nin uygulandığı Bakırköy Mustafa Necati İlkokulu Sınf Öğretmeni Duman şu şekilde konuştu:

“ 33.yılımı çalışıyorum. 50 yaşımdan sonra kodlamayı öğrendim. Okulda uygulayabilirim diye düşündüm. Okul Müdürümüzle paylaştım.  Okul Müdürümüz İlhami Tutkun burada, kendisine teşekkür ediyorum. Yapın demekten öte çok yardımcı oldu. Bizim bir kulüp kurmamıza yardımcı oldu. Kurduğumuz kulüpte çocuklarla bir buçuk yıl çalıştım. Küçük çocuklarla çalışmak gerçekten çok eğlenceli geldi bize. Daha sonra Harezmî ile tanıştık. Harezmî ile birlikte bizim kodlama ve robotik çalışmalarımız  bütünün bir parçası oldu. Yani kodlama ve robotiği çok daha kapsamlı bir şekilde, bir problemin çözümünde kullanmayı öğrendik. Şirin Hocam da çok destek oldu çalıştayda kendisine ayrıca çok teşekkür ediyorum. Uygulama sürecinde ben bir zorluk görmüyorum şöyle ki; çok güzel paylaşımlar oldu. Değişik disiplinlerden öğretmenler vardı. Bilgi paylaşımında bulunduk. Çok branşta öğretmen demek, çocuk için çok kazanım demek. Biz aynı sizin anlattığınız gibi kazanımları birleştirdik ve bir çok kazanım elde ettik.”

Silivri Turgut Reis Ortaokul Velisi Tuğba Kahraman  çocuğunun ilkokul dördüncü sınıftayken Harezmî Eğitim Modeli projesinde çalıştığını vurgulayarak sözlerine başladı. Bu konuya dahil olmak isteyen velilere seminer verilmeli ya da bir atölye açılması gerektiğini belirten Tuğba Kahraman “Çünkü velilere ev geldiğinde çocuklar soruyorlar; bu nasıl oluyordu anne? O yüzden velilere de atölyeler açılarak bilgi verilmesi taraftarıyım. Örnek vermek gerekirse, biz evde tüm elektronik aletleri parçalıyoruz. İçeriğini inceliyoruz. Özellikle daha çok oyuncaklara yapıyoruz bunu. Elektronik olan oyuncakların içini açıp, acaba ne var? Bu nasıl çalışıyor? Bu neyi çalıştırıyordu? gibi soruları oluyor. Oturup tüm oyuncaklarını açıp, inceleyip tekrar kapatıp devam ediyoruz kullanmaya. Bu merakı, bu projeyle beraber başladı çünkü daha önce bir oyuncaktı onun için. Oyuncağın içeriğini, nasıl çalıştığını, nelerin onu tetiklediğini merak ediyor. Bu sebeplerden veli olarak biz de bu eğitimi almak istiyoruz” dedi.