İSTANBUL İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Fuat Sezgin’in İzinde Paneli

Fuat Sezgin’in İzinde Projemiz kapsamındaki panelimiz Avrasya Kitap Festivali’nde büyük bir ilgiyle takip edildi. 
 Fuat Sezgin’in İzinde Paneli

İl Millî Eğitim Müdürlüğümüz Avrasya Kitap Festivali’nde İslâm bilim tarihi araştırmacısı merhum Fuat Sezgin adına bir anma etkinliği düzenledi. Fuat Sezgin’in İzinde Projemiz çerçevesindeki öğrenci panelimiz Asya salonunda yoğun bir ilgiyle takip edildi. 

Panele, İl Millî Eğitim Şube Müdürümüz Sayın Timur Tuğral, Fatih Sultan Mehmet Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Müdürümüz Sayın Bayram Kefeli, proje koordinatörlerimiz, öğretmen ve öğrencilerimiz katıldı. Paneli Fatih Sultan Mehmet Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenimiz Mustafa Gülali yönetti. Panelin konuşmacıları ise, Fatih Sultan Mehmet Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerimiz Osman Akif Akkoyun, M. Ali Kayran, Ahmet Gülesin ve M. Faruk Ayata idi.  

Fuat Sezgin’in Okuma Kültürü

Panel yöneticisinin kısa açılış konuşmasının ardından söz alam ilk panelistimiz Osman Akif Akkoyun, “Fuat Sezgin’in Okuma Kültürü” başlıklı konuşmasında, Prof. Dr. Fuat Sezgin Hocanın okuma kültürünü ele aldı. Bu kültürün çok boyutluluğuna dikkat çeken Akkoyun,  “Fuat Sezgin’in 94 yıllık hayatı baştan sona kitaptır, okumadır dense mübalağa edilmiş olmaz. Ay otuz, hafta yedi gün, gün yirmi dört saattir onun için. Tatili, yazı kışı, gecesi gündüzü hep kitaptır. Kitapsız ve okumasız geçen ölü bir saati olmadığını, baştan sona kitap olan hayatın hikâyesini okuyunca anlayabiliyor insan.” dedi.  

Sezgin’in ömrü hayatı boyunca çalışıp çabaladığını belirten Akkoyun,  “400 bin yazma eser, binlerce de kitabı inceleyerek İslâm uygarlığının neler yaptığını ortaya koydu. İslâm’ın bilime engel olmadığını, aksine bilimin gelişmesinde İslâm’ın çok büyük bir rol ve görev üstlendiğini defalarca söyledi/kanıtladı.” ifadelerini kullandı.

Fuat Sezgin ve İslâmî İlimler

Panelin ikinci konuşmacısı Muhammed Ali Kayran, “Fuat Sezgin ve İslâmî İlimler” konusunu anlattı. Prof. Dr. Fuat Sezgin’in son asırların en büyük Müslüman bilim adamlarından biri olduğunu belirten Kayran, şöyle devam etti: “Onun göz kamaştıran derinlikli eserleri kıtaların sınırlarını aşmış durumdadır. Dilden edebiyata, tıptan astronomiye, matematikten coğrafyaya sayısız ilim dalıyla ilgilenmiş ve her birine dair çok kıymetli eserler vücuda getirmiştir. Fuat Sezgin Hoca, esasında bir asırlık bereketli hayatına muazzam külliyatlar sığdırmakla ilk emri “Oku” ile başlayıp sonu “secde” ile biten surenin de gereklerini yerine getirmiş olmaktadır. Fuat Sezgin, bizzat yaşayarak ilmin ve âlimin faziletini de bizlere göstermiş olmaktadır. Bir âlimde bulunması gereken İslâmî ve insani özelliklerin neler ve nasıl olması gerektiğini de bizler yine ondan öğrenmekteyiz. İlim, bütünüyle soyut ve sadece zihnî bir ameliye değildir; ilim aynı zamanda pratik bir eylemdir, görünür, bilinir, yaşanır.”

Fuat Sezgin’in Kur’an ve hadisler üzerine yaptığı çalışmaları hatırlatan Kayran,  günümüzde birçok eserin veya hakikatin gün yüzüne çıkmasına öncülük eden Fuat Sezgin’in dünyadaki Arapça yazma eserlerinin üçte birinden fazlasının Türkiye´de olduğunu belirtmekle esasında günümüz gençliğine bir istikamet tayin ettiğini kaydetti. Batı medeniyetinin, İslâm medeniyetinin bir çocuğu olduğunu söylediğini belirten Kayran, “Tarihte nesillerin dirilişi bazen tek bir kişinin yaktığı meşale ile gerçekleşmektedir. Fuat Sezgin Hoca da umulur ki bu büyük şahsiyetlerden biridir. Zira yaktığı meşalenin ışığı tarihleri aydınlatacak kadar kuvvetlidir.” ifadelerini kullandı.

İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi

Ahmet Gülesin ise “İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi” üzerine konuştu. Prof. Dr. Fuat Sezgin’in, Müslüman kimliğiyle sadece İslâm bilim tarihinin değil dünya bilim tarihinin de yüz aklarından biri olduğunu kaydeden Gülesin, “O, dünya çapındaki bilim adamlığıyla, nev’i şahsına münhasır kişiliğiyle, azim ve gayretiyle gelecek çağlara da ışık tutacak çok ender bir şahsiyettir. 28 Mayıs 2008’de büyük bir törenle açılışı gerçekleştirilen müzenin dünya çapında bir başyapıt, çok orijinal bir çalışma ve aşılması bir hayli güç çıta olduğundan hiç kimsenin şüphesi yoktur.”

Müzenin büyük bir azmin zaferi olduğunu belirten Gülesin, şöyle devam etti:  “İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, bizlere şanlı bir geçmişimizin olduğunu haykırmaktadır. Fakat bununla kalmayıp geleceği inşa noktasında bizlere çok önemli şeyler de söylemektedir. İnsanlık tarihine isimlerini altın harflerle yazdıran büyük İslâm bilginleri bu çağda yaşayan bizlerin kendileriyle büyük onur duyacağı şerefli atalarıdır.

Batı’ya karşı ezik olunacak hiçbir gerekçe gösterilemez. Hem dinimizle hem de bilimsel icatlarımızla başımız dik, alnımız aktır. İnsanlık, insaniyetini İslâm bilginlerinin üstün hizmetleriyle tanıdı ve yaşadı. Bu sebeple herkesin onlara bir teşekkür borcu vardır. Bu hazinelerin kıymeti bilinmeli, sayıları artırılmalı ve yarınlara taşınabilmeleri için herkesin üstün gayretler sergilemesi gerekmektedir.

Fuat Sezgin ve İstanbul Kütüphaneleri

Son panelistimiz M. Faruk Ayata ise “Fuat Sezgin ve İstanbul Kütüphaneleri” başlıklı sunumunda Fuat Sezgin ile kütüphanelerin bütünleşmiş gibi olduğunu kaydetti.  Sezgin’in kitap ve kütüphane ile ilişkisinin oldukça hayati olduğunu vurgulayan Ayata, “Ömrünü kütüphanelerin tozlu raflarında, altın kadar kıymetli kitaplarında geçiren Hoca, insanlığa muazzam kütüphaneler miras bırakarak veda etmiştir. Tek bir eser için, tek bir bilgi için ülke ülke, kitap kitap, kütüphane kütüphane dolaşan hocanın bugünden sonra ilimle uğraşan herkesten manevi bir hakkı vardır. Yolu ona, onun kitaplarına, kütüphanelerine düşmeyecek çok az insan olacaktır ve hatta belki de hiç olmayacaktır.” şeklinde konuştu.

Ayata, Fuat Sezgin’in ilim öğrenmeye değer verdiği kadar, onu öğretmeye de çok büyük değer ve önem verdiğini hatırlattı. Prensipli çalışmasını ise şu örnekle anlattı: “Fuat Sezgin satın aldığı, kopyaladığı, biriktirdiği bütün kitaplarını 1980´den beri çok titiz bir şekilde (kitapların faturalarını muhafaza ederek) sarı ve beyaz etiketlerle işaretlemişti. Sarı etiketler, enstitünün bütçesiyle alınan kitaplar, beyaz etiket de kendi bütçesiyle alınan kitaplardı. Fuat Sezgin´in kendi kütüphanesinde, beyaz etiketli, yani kendi parasıyla alınan kitapların sayısı 45 bin civarındaydı. Sarı etiketli kitaplar, yani enstitüye ait olan kitaplar ise 15-20 bin civarındaydı. Fuat Sezgin, 45 bin civarındaki kendi kitaplarını Gülhane´deki kütüphaneye taşıyacaktı.”

Fuat Sezgin’in hayatının ve ilmi kişiliğinin enine boyuna ele alındığı panelin sonunda İl Millî Eğitim Şube Müdürümüz Sayın Timur Tuğral, öğrencilerimize ve panel yöneticimize hediyelerini takdim etti.  

03-03-201903-03-201903-03-201903-03-201903-03-201903-03-2019

Binbirdirek M.İmran Öktem C.No1 Eski Adliye Binası Sultanahmet/Fatih/İSTANBUL - (0212) 384 34 00

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.