Bilim Tarihi Müzeciliği
921
15:33
26.11.2019

İçerisinde her alana ait gerçek objeleri ya dareplikasyonunu barındıran müzeler hayat boyu öğrenmenin gerçekleştiği en heyecan verici mekânlardır. Gülhane Parkı içerisinde, saray surlarına bitişik Has Ahırlar Binası'nda Merhum Prof. Dr. Fuat Sezgin'in gayretleriyle kurulan İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, İslâm medeniyetinin bilim ve teknoloji dünyasına katkılarını ziyaretçileriyle buluşturuyor.

Müzenin Kuruluşu

Yaşadığı süre boyunca hayatını İslâm bilim ve teknoloji tarihini tanıtmaya adayan dünyaca ünlü İslâm Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin; İslâm kültür dünyasında geliştirilen, icat edilen alet ve cihazların benzeri maketlerini ortaya koyma düşüncesini 80'li yıllarda Frankfurt Üniversitesi'ne bağlı Arap-İslâm Bilimleri Tarihi Enstitüsü'nde hayata geçirdi.

2005 yılında dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Atilla Koç'un aynı nitelikte bir müzenin İstanbul'da kurulması isteğini Prof. Dr. Fuat Sezgin'e bildirmesinin ardından Prof. Dr. Fuat Sezgin'in öncülüğünde 2008 yılında müze açıldı.

Fuat Sezgin'in İzinde Projemiz kapsamında öğrencilerimiz belli aralıklarla İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'ni ziyaret ediyor.  Öğretmenlerimizin müzeyi tanımaları ama aynı zamanda öğrencilerine tanıtmaları için yapılacak etkinlikleri içeren projemiz bağlamında neler yapılabileceği İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nde konuşuldu. İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Konferans Salonu'ndaki etkinliğe Müze Müdürü Sayın Ziya Karatekin, Müze Uzmanı Sayın Mehmet Hasan Bozkurt, proje koordinatörlerimiz ve 39 ilçemizdeki özel büro temsilcileri katıldı.

Tarihi Derinlik

Müze Müdürü Ziya Karatekin, İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin bilim tarihi açısından doğu-batı ilim kültürünü birleştiren bir köprü niteliği taşıdığını kaydetti. Müzenin İstanbul için öneminden bahseden Karatekin, "İstanbul, altı yüzyıla yakın bir zamandır İslâm şehri olup, beş yüz yıla yakın bir zaman da İslâm dünyasının başkentliğini yapmış önemli bir şehirdir. Kültür turizminin dünya üzerindeki en önemli merkezlerinden biri olup, İslâm medeniyetinin altın çağlarına şahitlik etmiş olan İstanbul, kanaatimce her yönüyle İslâm medeniyet tarihini temsili haiz ve buna layık en doğru yerdir. Bu bakımdan İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin, böyle tarihi derinliğe sahip bir şehirde bulunması isabetli bir tercih olmuştur." dedi.

Müzeyle gelen ziyaretçilere tavsiyelerde bulunan Karatekin, "Prof. Dr. Fuat Sezgin 'Medeniyet tarihi, yeniden yazılmalı, çünkü yanlış yazılmıştır.' der. Eserlerinde bunu ispat eden merhum Prof. Dr. Fuat Sezgin, müze ziyaretçilerine yönelik, İslâm medeniyetinin keşif ve icatlarıyla ilgili birçok eserin replikasyonunu yaptırıp sunulmasını sağlamıştır. Müzemizi ziyaret eden konuklar, burada bin yılı aşkın bir zaman periyodunda yolculuğa çıkıp, İslâm medeniyetinin ilham verici altın çağını ve onun üzerine bina olunan Batı medeniyetini daha doğru tanıma ve anlama imkânına kavuşmaktadırlar. Öğrencilerimizin bilim tarihini tanıma, bu alandaki mirasımıza sahip çıkma sürecinde belirli bir birikim kazanması ve bilinçlenmesi için müzemiz önemli bir imkândır." diyerek ilgi duyan herkesi ama bilhassa öğrencileri müzeye beklediklerini söyledi.

Bilmediğimizi öğretmenin aynı zamanda bilmediğimiz her şey hakkında sorular sormakla mümkün olduğunu belirten Karatekin, müzenin öğrenciler tarafından ziyaret edilmesi için yapılabilecekler üzerinde de durdu. İyi organize edilmiş müze ziyaretleri ile öğrencilerin müzede daha ilgili ve istekli olduklarını hatırlatan Karatekin, müzenin öğrencilerin bilim tarihindeki belli başlı gelişmeleri keşfetmeleri için benzersiz fırsatlar sağlayarak doğrudan öğrenmeyi sağladığını vurguladı.

Müzenin Özellikleri

Müzede, önemli bilim insanları tarafından icat edilen alet ve cihazların kopyalarının yer aldığını belirten Müze Uzmanı Mehmet Hasan Bozkurt İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'ndeki eserleri ve müzenin kısımlarını genel hatlarıyla anlattı. Bozkurt, "3.500 metrekarelik sergi alanı ve toplam 585 adet alet, cihaz kopyaları, maket ve model koleksiyonuyla alanında Türkiye'de ilk, dünyada ikinci örnek teşkil eden müze, bilim tarihi kültürünü gelecek kuşaklara aktarması açısından büyük önem teşkil ediyor." ifadelerini kullandı.

Müslüman bilim insanlarının insanlığa armağan ettiği icat ve keşiflerini, bilim tarihinin değişik disiplinlerdeki değişimini kapsamlı bir şekilde sunan müzenin iki kattan oluştuğunu belirten Bozkurt, "Üst katta tanıtım filminin oynatıldığı Sinevizyon Salonu yer alıyor. Müzenin bu bölümünde sırasıyla astronomi, saat teknolojisi, denizcilik, savaş teknolojisi ve tıp bölümü bulunuyor. Her bölümde maketler ve maketlerle ilgili bilgilerin bulunduğu panolar yer alıyor. Müzenin birinci katında ise madenler, fizik, matematik-geometri, şehircilik ve mimari, optik, kimya ve coğrafya ile ilgili harita, çeşitli harita çizimleri gibi her bir alana özgü maketlerin sergilendiği bölümler bulunuyor. Sergi salonlarının tamamında, İslâm bilim insanlarının ortaya koydukları eserlerin model ve maketleri ile birçok önemli bilim insanının, İslâm medeniyetinin 9. ve 16. yüzyıllar arasındaki altın çağ döneminde gerçekleştirdiği bazı icatların kopyalarının örneklerini görmek mümkün." dedi.

Müze, Okul ve Öğretmen İş Birliği

Müzenin bahçe kısmına da değinen Bozkurt, bahçede üzerinde Şam'da büyük bir rasathane kurarak ölçümler yapan Abbasi halifesi Memun'un 9. yüzyılda yaptırdığı dünya haritasının kopyası olan "Yerküre" ve İbn Sina'nın el Kanun fi't-Tıbb kitabının ikinci cildinde bahsedilen 26 çeşit tıbbi bitkinin yer aldığı İbn Sina Botanik Bahçesinin bulunduğunu anlattı.

Ardından müzede öğrenmenin önemi ve gerekliliği, müzelerin ülkelerin kültürel, siyasi, ekonomik güçleri üzerindeki etkisi, öğretmenlerin verimli bir müze ziyareti oluşturabilmesi için yapmaları gereken hususlara dikkat çekildi. Bu süreçte müze, okul ve öğretmen iş birliği temeline dayalı çalışmaların önem arz ettiği kaydedildi.

İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi'nin bilim tarihinin öğretiminde öğrenme ortamı olarak kullanılmasının, öğrenmede ilgiyi ve heyecanı arttıracağı, öğrencilerin bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimleri üzerinde olumlu rol oynayacağı belirtildi.

26-11-201926-11-201926-11-201926-11-2019

Yayın Tarihi: 26.11.2019