Üsküdar Üniversitesi ile İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğünün iş birliğiyle 2018´de yapılacak 5. Bilim ve Fikir Festivali´nin 28 Kasım´da  Avrupa yakasındaki buluşmanın ardından şimdi de İstanbul´un Anadolu yakasında tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.

Tanıtım toplantısında 22, 23, 24. Dönem İstanbul milletvekili, TBMM Üstün Yetenekli Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Özel Yetenekli Çocuklar Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖYEMER) Müdürü Halide İncekara, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, İstanbul Millî Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Ataşehir İlçe Millî Eğitim Müdürü Ertuğrul Bilican, liselerin müdürleri ve rehberlik öğretmenleri katıldı.

"Gençlere Gelecek İçin Değil, Bugün Yatırım Yapılmalı"

22, 23, 24. Dönem İstanbul Milletvekili, TBMM Üstün Yetenekli Çocukları Araştırma Komisyonu Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Özel Yetenekli Çocuklar Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖYEMER) Müdürü Halide İncekara, projeyle ilgili sunumunda çocuk yetiştirmenin ve özel yetenekli çocuklara yatırım yapmanın önemine işaret etti.

"Gençlik geleceğimiz" sözünü doğru bulmadığını belirten İncekara, "Ben bu sözü sevmiyorum. Bu, durmadan gençliğe bir yatırım yapma. Ben geleceği değil bugünü kurtarma derdindeyim. " dedi.

İncekara, Üsküdar Üniversitesi´nin Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı´nın destekleriyle "Çocuklar ve Gençler Mali Destek Programı" kapsamında gerçekleştirdiği "Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi", özel yetenekli çocukların yetenek alanlarıyla ilgili gelişim süreçlerini bir mentor danışmanlığında somut çıktılara dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledi.

Tanıtım toplantısında konuşan, İstanbul Millî Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci sözlerine, şöyle başladı:

“Ortaöğretim kademesi bugünkünden farklı olarak, öğrenciyi üniversiteye hazırlamalıdır. Yani sınava hazırlıktan bahsetmiyoruz; bunu tefrik ediyoruz. Üniversitede öğrenci bilimsel araştırmayı öğrenecek, bilimsel araştırma yapacak. Bunun için vakit kaybetmeye hiç gerek yok. Yani çocuklarımız, gençlerimiz lise çağlarında bunu anlayacak, uygulayacak, geliştirecek seviyede. Bilimsel araştırma nasıl yapılır? Bir bilimsel veri nasıl toplanır? Nasıl analiz edilir? Nasıl raporlandırılır? Lisede sadece bunu yapsak başka bir şey yapmamıza ihtiyaç yok. Elbette ki bunu destekleyecek çalışmalarımız olacak; ama ana eksen olarak sadece bunun üzerinden yürüsek bile biz hedefimize ulaşmış oluruz.”

“Bilim sempozyumları ve festivalleri öğrencilerimizin üst düzey düşünme becerileri dediğimiz becerileri geliştirir”

Üsküdar Üniversitesi’yle yapmış oldukları bu çalışmanın hem beşinci yılına gelinmiş olması hem de geleneksel hale gelmiş olması sebebiyle çok önemli olduğunu belirten Millî Eğitim Müdürü Yelkenci sözlerine şöyle devam etti:

“Bilim ve fikir festivali gibi bilim sempozyumları ve festivalleri öğrencilerimizin üst düzey düşünme becerileri dediğimiz becerileri geliştirir. Yani problem oluşturma, problem çözme, karar verme, eleştirel düşünme, sorgulama, yaratıcı düşünme vesaire. Burada bir de duyuş becerilerini bunun yanına koymamız ve bunu daha sağlam temellendirmemiz gerekir. Peki, o duyuş becerileri nelerdir? Sezgi, keşif, bizim ihmal ettiğimiz basiret ve feraset gibi becerileridir.  Duyuş becerilerini bizim düşünme becerileriyle buluşturmamız ve bu buluşmayı sağladıktan sonra bilimsel araştırmanın ne olduğunu, öğrencilerin nasıl yapacağını, öğrencilerin bilmesini ve bu konuya girmesini, burada yol almasını sağlamamız gerekir.”

En çok eleştirilen iki tarafı söylemek istediğini vurgulayan Yelkenci, Bakanlığın ve öğretmenlerin çok eleştirildiğini ve eleştirilerin ezber olduğunu kaydetti.

Yelkenci, Bakanlığın yaptıkları çalışmalarda engel olmak şöyle dursun, önlerini açtığını dile getirdi.

Öğretmenlerin yaş ortalamasının düştüğünü belirten Yelkenci, çocukların soru sormasına ve sorgulamasına müsaade etmeyen öğretmenlerin artık neredeyse olmadığını, öğretmenlerin öğrencileriyle beraber bir yolda yürüdüklerini söyledi.

Yelkenci, öğretmenlerimizin elinden tutulduğunda,  çok güzel şeyler yaptığını ifade etti.

“Zihinden Makineye Bilgisayar Bilimleri Öğretimi”

Protest bir bakış açısıyla biz ne yapabiliriz diye sorduklarını ve Zihinden Makineye Bilgisayar Bilimleri Öğretimi diye bir projeyle yola çıktıklarını dile getiren Yelkenci “ Bunun zeminini 5 ana başlıkta oluşturduk. Birincisi, Bilgi İşlemsel Düşünme ve Makinesiz Bilgisayar Bilimleri Öğretimi. İkincisi, Programlama Öğretimi Araçlarıyla Bilgisayar Bilimleri Öğretimi. Üçüncüsü, Disiplinler Arası Yaklaşımla Bilgisayar Bilimleri Öğretimi. Dördüncüsü, Robotik ve Oyunla Bilgisayar Bilimleri Öğretimi. Beşincisi, Sosyal Bilimlerden İstifade Ederek Bilgisayar Bilimleri.” dedi.

“Zihinden Makine’ ye Bilgisayar Bilimleri Öğretimi Projesi, Harezmî Eğitim Modeli ismini aldı”

Bilgi işlemsel düşünme mantığı üzerinden Zihinden Makineye Bilgisayar Bilimleri Öğretimi Projesi’nin, Harezmî Eğitim Modeli ismini aldığını vurgulayan Yelkenci, şöyle konuştu:

“ Algoritmayla Harezmî arasındaki ilişkiyi biliyoruz. Çocuklar akademik anlamda derste başarısızsa, uygulamada başarılı oldukları için, bu muymuş diyorlar. Harezmî Eğitim Modeli’nde disiplinler arası yaklaşım olduğu için 4-5 öğretmen aynı anda derse giriyor, kaos oluşturmadan aynı dersi yönetiyor. Öğrencilerle öğretmenlerin birlikte nasıl müfredat  yazabileceğini gösterdik. Model, birlikte tasarlayalım, birlikte öğrenelim, birlikte öğretelim, birlikte üretelim noktasına geldi. Harezmî Eğitim Modeli kendini doğuran ve kendini inşa eden bir model.”

“Siz doğru işleri yaptığınız zaman elinizde müthiş bir kadro var”

Harezmî Eğitim Modeli’nin bugün İstanbul’da uygulandığını ifade eden Yelkenci, sözlerini şöyle tamamladı:

 “Bunu Bakanlığımız bu sene, Sayın Müsteşarımızın talimatıyla, 15 ilimizde uygulama kararı verdi. Güzel örneği aldı, uyguluyor, önünü açıyor. Geçen yıl 5 pilot okulda uyguladık. Bu yıl 50 pilot okulda uyguluyoruz. Seneye 200 okula çıkacak. Bunu uygulayan öğretmenlerimiz. Hani öğretmenlerimiz başarısızdı. Hayır, siz doğru işleri yaptığınız zaman elinizde müthiş bir kadro var. Üsküdar Üniversitesi’yle yapmış olduğumuz Bilim ve Sanat Festivali’ de bu anlamda bir projedir. Sayın Rektörümüzün şahsında Üsküdar Üniversitemize, bu birliktelikten dolayı teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bilginin kalıcı olması için beynin aktif hale gelmesi gerektiğini belirterek "Ezber bilgiler beyinde çok az bir alanı aktif bir hale getiriyor. Bilginin beceriye dönüşmesi bütün beyni çalıştırıyor. Beyni çalıştıran bilgiler kalıcı bilgiler oluyor. Kişiyi harekete geçiren, motive eden bilgiler oluyor. Bilgiye enerji katmak, neşe katmak, heyecan katmak gerekiyor" dedi. Tarhan, eğitim sisteminin üç hastalığına da dikkat çekti.

 "Beyin Temelli Eğitim Öne Çıkıyor"

Toplantıda konuşan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan, eğitim tanımlamalarının yeniden yazıldığını, beyin temelli eğitimin öne çıktığını söyledi.

Bilginin kalıcı olabilmesi için beynin aktif hale gelmesinin önemli olduğunu belirten Tarhan, ezber bilgilerin beyinde çok az bir alanı aktif hale getirdiğini, bilginin beceriye dönüşmesinin ise bütün beyni çalıştırdığını söyledi.

Tarhan, "O halde bütün beyni çalıştıran bilgiler kalıcı bilgiler oluyor. Kişiyi harekete geçiren, motive eden bilgiler oluyor. Bilgiye enerji katmak, neşe, heyecan katmak gerekiyor. Böylece duygusal beyni katmış oluyorsunuz. Duyguları katarak öğrenme bilgileri daha kalıcı hale getiriyor. Biz de gençlerin öğrendikleri, eğlendikleri bir festival havasında yarışmalarını istedik." dedi.

 "Yeni Sorulara Yeni Cevap Vermek Gerekiyor"

Bilgilerin çocuğa aktarımında kurumlara da önemli görevler düştüğünü belirten Tarhan, "Kurumların, öğrenen örgüt olması gerekiyor yani öğretmen de öğreniyor öğrenci de öğreniyor, birlikte öğreniliyor. Öğretmenin, öğrenciye rehberlik etmesi çok önemli. Günümüzde teknoloji sayesinde bilgiye erişim kolay ancak bunun doğru yönlendirilmesi önemli. Şu andaki gençler sorguluyorlar. Böyle bir durumda öğretmenlerin eski sorulara yeni cevaplar vermesi lazım, eski sorulara eski cevap verirsek çocuk dinlemez. Yeni sorulara yeni cevap vermek için de yeni yöntemleri bilmemiz gerekiyor. Eğitim programlarında da bu geçerli. Üsküdar Üniversitesi olarak biz burada yeni deneyimlere açık olma, gençlere bilim konusunda yeni vizyon kazandırma noktasında Proje Kültürü ve Girişimcilik dersini zorunlu ders olarak koyduk" dedi.

Eğitim Sisteminin Üç Hastalığı!

Eğitim sisteminde üç önemli hastalığın bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bunları totaliterizm, paternalizm ve ümitsizlik olarak sıraladı. Tarhan, şunları söyledi:

"Bunlardan biri totaliterizm. Eğitim sisteminde öğrenciyi tek tip düşünmeye zorlama, gizli potansiyelin ortaya çıkmasını engelliyor. Öğrencilerin farklı özellik ve yetenekleri olduğunu kabul etmek ve bunları öne çıkarmak, gençlere şanslarını değerlendirmeleri için fırsat vermek gerekiyor. İkinci hastalık paternalizm yani babacılık. Kurtarıcı bekleme hastalığından kurtulmak gerekiyor. Bir sorunu aşmak için kurtarıcı beklemek yerine kişisel çaba sarf etmek önemli. Kişinin önündeki fırsatlar için ihtimal iklimi oluşturmak gerekiyor. Öğretmenin vazifesi bilgi yüklemek değil, öğrenciye ihtimal iklimi oluşturmaktır. Merak ve hayret duygusunun ortaya çıkması için bu ihtimal ikliminin oluşması lazım. Üçüncü hastalık ise ümitsizlik, bu da eğitimcinin ve öğrencinin önündeki fırsatları kaçırmasına sebep oluyor."

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Konuk´un "Bilim ve Fikir Festivali Tanıtım Sunumu" yaptığı törende Üsküdar Üniversitesi´nin, Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı´nın destekleriyle gerçekleştirdiği "Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi" de tanıtıldı.

Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Canan, "Bilimi Bilmesek Ne Olur? Bilim Kimin İşi" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

Üsküdar Üniversitesi´nin, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle liselere yönelik gerçekleştirdiği Bilim ve Fikir Festivali´nin beşincisini bu yıl 19-20 Nisan 2018 tarihinde düzenlenecek.

Lise dönemindeki gençlerimizin proje kültürü ve girişimcilik pratiğini güçlendirmek ve hayatı kolaylaştırmalarını sağlamak için onları gözlemlemeye, düşünmeye ve "icat çıkarmaya" yönlendiren, özgün projelerin yarışacağı Üsküdar Üniversitesi Bilim ve Fikir Festivaline bu yıl Sağlık Bilimleri, Fen ve Teknoloji Bilimleri ve Sosyal Bilimler olmak üzere üç kategoride başvuru kabul edilecek.