FETÖ tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Çengelköy´de bulunan Osman Yılmaz, askerlerin kurşunlarıyla ağır yaralanan ve daha sonra şehit olan arkadaşına yardım etmek isterken cuntacılar tarafından kafasından vurularak şehit edilmişti. Osman Yılmaz, üniformalı teröristlerin darbe girişimi sırasında eşi Şule Yılmaz ile konuşmuş ve “Korkmayın, sabaha her şey geçecek” demişti. 

Şehit Yılmaz’ı, anma törenine İstanbul Millî Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Ataşehir Kaymakamı Zafer Karamehmetoğlu, şehidin ailesi, öğrenciler ve öğretmenler katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan anma töreni, şehit Osman Yılmaz adına okul öğrencilerinin hazırladığı oratoryo ile devam etti.

Tarihimizin Dönüm Noktaları Bizden Saklandı

Anma töreninde konuşan İstanbul Millî Eğitim Müdürü Yelkenci, millî eğitim müdürü sıfatıyla değil bir tarihçi kimliği ile konuşmak istediğini belirterek, “Tarihimizin çarpıcı ve can alıcı noktaları hep bizden saklandı. Bunu biz en somut bir şekilde Çanakkale Zaferimizle ilgili ilk kutlamamızı oldukça gecikmeli bir şekilde ancak 1950’lerin başlarında yapabilmemizde görüyoruz.  Yine İngilizlere karşı kazandığımız Kutü’l Âmare Zaferi’nin, Türkiye’de ilk defa  geniş şekilde ancak  yüzüncü yıldönümünde Cumhurbaşkanımızın geçen yıl verdiği talimata binaen törenlerle kutlanmasında en somut bir şekilde  görüyoruz.” dedi.

İmparatorluğun en uzun yüzyılı olarak anılan on dokuzuncu yüzyılda yaşanan olayların bugün yaşanan olaylara çok benzediğini aktaran Yelkenci, bizim için çok büyük dersler barındıran on dokuzuncu yüzyılın tarihimizden saklandığını söyledi.

Hainlere Karşı Haysiyetli Duruş

Yelkenci, İslam’ın bayraktarlığını yapan Osmanlı Devleti’nin bu coğrafyadan sökülüp atılarak, Müslümanların izinin tamamen silinmek istendiğinin altını çizerek sözlerine şöyle devam etti:

“Bunu Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı süreçlerinde görüyoruz. Abdülaziz’in şehit edilmesinde de bunu görüyoruz. Hâlbuki o günlere yaşananlar günümüzle o kadar benzer ki bunu net bir şekilde görmek mümkün olmaz.  O tarihlerden sonra devletimizi yıkmak, dirliğimizi bozmak isteyenler, şeytani planlarını milletimizin içinde buldukları yandaş hainlerle yapıyorlardı bunu. Bugün, işte 15 Temmuz’da net bir şekilde gördüğümüz içerdeki yandaş hainleri kimlerdi? FETÖ’ydü. Bu yapının devletimizin kılcal damarlarına kadar sızan üniformalı teröristleriyle memleketimizi işgal etmek istediler. Ancak milletimiz her seferinde olduğu gibi bu hainlere ve onları koruyanlara en çarpıcı şekilde gereken cevabı verdi. İşte aslında Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşımızda ondan yıllar evvel kaleme aldığı “Çanakkale Şehitlerine” şiirinde bize bu hikâyeyi çok güzel bir şekilde anlatmaktadır.”

Hür Yaşadık, Hür Yaşayacağız

Mehmet Akif’in “Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım,

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.”

Ve

“ Doğduğumdan beridir aşığım istiklale,

 Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale.”

dizelerini hatırlatan Yelkenci, İslam’a hizmetin bu topraklarda var olduğu sürece, bu milletin ona vurulmak istenen boyundurukları hep kırıp attığının altını çizdi.  Bu toprağın, bize ait mührü olan şehitlerin kanlarıyla ve onların muazzez bedenleriyle beslendiğini kaydetti.

Yelkenci, Mehmet Akif’in, geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu toprakları bize ait kılan Osman Yılmaz ve diğer şehitlerimizin en güzel resmini çizen şair olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:

“Vurulup tertemiz alnından yatıyor,

Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!”

Evet, vatan bayrak ve dini uğruna şehit olanlarla dolu olan bu toprağı tarif etmekte zorlanıyor Akif. Bunu en açık biçimde şu dizelerinde görüyoruz.

“ ‘Bu, taşındır’ diyerek Kâ’be’yi diksem başına,

Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına.

 “Tüllenen mağribi akşamları yarana…,

Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.”

 Biz şehitlerimiz için ne yaparsak yapalım yeterli olmayacaktır. Ancak onların karşılaştığı durumla karşılaştığımızda onların gösterdiği dik duruşu, vakarı ve haysiyetli kahramanlığı gösterirsek işte o zaman bir şey yapmış olacağız. Bu çaresizlik içinde en nihayetinde Akif diyor ki;

 “Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

 Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.”

Allah bizi şehitlerimizle beraber Peygamberimizle komşu eylesin, kalın sağlıcakla.”

İl Millî Eğitim Müdürümüz Yelkenci, konuşmasını tamamladıktan sonra 15 Temmuz gecesini anlatan video izlendi. Ardından, Şehit Yılmaz ailesine müdürümüz Yelkenci ve Kaymakam Karamehmetoğlu tarafından plaket ve Türk bayrağına sarılı Kur’an-ı Kerim hediye edildi.