İSTANBUL İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Okul Profili Değerlendirme Çalışması

Millî Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk, Okul Profili Değerlendirme Çalışmasını tanıttı.
Okul Profili Değerlendirme Çalışması

Millî Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’ndaki toplantıda, tanıtım filminde de yer alan “Eğitimde Yeni Sürüm” ifadelerine işaret eden Millî Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk, bu söylemle kökün üzerine yeni bir filizlenmeden söz ettiklerini belirtti. Projeleri, bütünsel olarak eğitim sistemini inşa edecek bir yapıda kurgulamaya çalıştıklarına dikkati çeken Bakanımız Selçuk, “Bütün sistemin bütünsel olarak ele almazsak sistemin herhangi bir yerinde yapılan değişiklik bir çözüm üretebilir ama mevcut çözümlerimiz daha sonraki problemlerimize dönüşür.” ifadesini kullandı. 

Okul Merkezi Bir Kurum

Yol haritalarındaki bileşenlerden bir tanesinin “Okul Profili Değerlendirme Çalışması” olduğunu vurgulayan Bakanımız Selçuk, şöyle devam etti: “Okul profili aslında, hizmet içi eğitimle, atamayla, finansmanla, yatırımla ilgili olan gibi hemen her konuyla alt sistemlerin hepsiyle bağlantılı bir konu. Çok merkezi bir kavram olarak okulu alıyoruz. Bu anlamda okulu eğitim sisteminin yapı taşı gibi görüyoruz. Ailenin toplumun ana çekirdek sistemi olması gibi okul da eğitim sisteminin ana çekirdek sistemidir. Eğer biz okulu tam olarak yapılandırabilir ve bir okulu kendi başına tıpkı bir vücudun hücresi gibi ele alabilirsek o zaman bu hücrelerden dokular organlar rahatlıkla oluşur. Eğer bu yapıyı kendi içinde bütünlüğü olan hücre yapısını tam olarak inşa edip işlevsel bir hale getiremezsek o zaman ne dokular ne organlar sağlıklı olarak gelişecektir. Bu sebeple okulu çok önemsiyoruz.” 

Okulun önemine işaret eden Bakanımız Selçuk, “Daha etkili okullar için birlikte gelişmek istiyoruz. Yani bu bir rekabet, bir kıyaslama bir performans değil, sadece daha etkili okullar inşa etmeye çalışıyoruz. Bunun için izlememiz, değerlendirmemiz ve desteklememiz gerekiyor. ‘Sadece okulları izledim1’ yok, ‘Sadece sizin durumunuz bu’, ‘Fotoğrafınızı çektim’, böyle bir şey değil. Aynı zamanda destekleme ihtiyacı son derece kritik.” diye konuştu. 

İyi ve Etkili Okul

Bakanımız Ziya Selçuk, “iyi, etkili okul” kavramlarına işaret ederek, sözlerini sürdürdü: “Okul müdürü olarak ne yapayım ki benim okulum daha iyi bir okul olsun. Hangi parametreler, hangi bileşenler var, benim iyi olduğum parametreler nelerdir? Benim zayıf olduğum konular nelerdir? Benim önümüzdeki yıl için hedeflemem gereken öncelik sıram nedir? Buna bağlı olarak bu okulu nasıl geliştirebilirim, nasıl bir yol haritası lazım bana. Bütün bunların cevabını veren bir muhtevadan söz ediyoruz. Bu arada bu içeriğin ulusal ve uluslararası standartlara da uygun olması da gerekiyor. Biz kendimize göre ölçüt listesi geliştirdiğimizde bunun nasıl bir anlamı var? Bu uluslararası literatüre nasıl girecek bu bağlamı da düşünmek zorundayız.”  Bakan Selçuk, okulun gelişim alanlarına ilişkin, “Okul gelişim alanları, ‘akademik’, ‘sosyal, sportif, kültürel etkinlikler’, ‘projeler’ ve ‘kurumsal kapasite’ olarak belirlendi. Okulun gelişim alanlarının tümünü okulun kendi ihtiyaçları ve imkânları doğrultusunda ele alıyoruz.” dedi. 

Okulun fiziksel alt yapısının, hangi sosyo-ekonomik bölgede olduğunu, kaç tane ücretli öğretmenin bulunduğu gibi parametrelere bakılacağını belirten Bakanımız Selçuk, şunları söyledi: “Bu çalışma, okulun kapasitesine bağlı olarak öğrenci başına kaç metrekare düşüyor, bahçesi ne kadardır, bütün bu parametreleri dikkate alarak her bir okulu bir parmak izi gibi kendi içerisinde değerlendirmektir. Uluslararası bazı sınavlarda sanki bütün okulları imkânları eşitmiş gibi doğrudan doğruya okullar arasında ya da ülkeler arasında birebir karşılaştırma yapılıyor. Biz bu konuyu tamamen okulun bulunduğu imkân ve şartlar içerisinde değerlendiriyoruz.”

Sistemde bir okul gelişim modelinin çıkarılacağını bildiren Bakanımız Selçuk, “Gelişim alanlarında ortalama 50 dolayında ölçüt var. Ölçütlerin hepsi ölçülebilir, izlenebilir, değerlendirilebilir ve uluslararası literatürde dikkate alınan ölçütler.” diye konuştu. 

Okula Liderlik Etmek

Bakanımız Selçuk, Okul Profili Değerlendirme Çalışması’nda okul yöneticiliğinin çok önemli olduğunu vurguladı. “Eğer bir yönetici sadece operasyonu yürütüp, günlük ihtiyacı sürdürüyorsa, o bizim için idareci niteliğindedir. Eğer yeni bir oyun kurmaya çalışıyorsa, yeni stratejiler geliştiriyorsa ve yaptığı işi tümüyle yeniden yapılandırabiliyorsa o zaman bizim için liderdir, okul lideridir.” diyen Selçuk, okulların iyileştirilmesi için yönetici katmanından başlamak gerektiğine dikkati çekti. 

Okul gelişim modeli kapsamındaki alan, ölçüt ve göstergeler çerçevesinde tek bir okula özgü “okul profili”nin ortaya çıktığını anlatan Bakanımız Selçuk, “Her bir okulun kendine özgü profiliyle ilgili bir takım değerlendirmeler yapılıyor. Bu değerlendirmenin sonucunda da okulun yıllık gelişim planı ortaya çıkıyor. Biz, bir okulda bir yıl boyunca hangi parametrede, neyi, nasıl yapmalıyız... Bu konuda bir yol haritası çıkıyor, somut olarak bu gelişim planının alanları belirleniyor ve her bir yönetici, okul lideri arkadaşımız, kendi okulunun fotoğrafını, röntgenini, MR’ını çok net olarak görme imkânına kavuşuyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Yıllık Gelişim Planı

Millî Eğitim Bakanımız Selçuk, iyi işlerin “iyi örnekler havuzu”nda biriktirileceğini belirterek, “Bütün okullar, eş zamanlı olarak birbirini izleme ve iyi örnekleri takip etme imkânına kavuşacak.” dedi. Okulun yıllık gelişim planı çerçevesinde, öğretmen ve yöneticilerin okulun gelişimiyle ilgili hizmet sürecinde bulunacaklarını ifade eden Bakanımız Selçuk, şunları söyledi: “Bu arada destekleme kısmı devreye girecek. Her ilde, okulu iyileştirme ekipleriyle, bir okulun ihtiyacının nasıl sağlanacağı konusunda çalışmalar yapılacak. Üniversitelerden destek mi alacağız, her ilde kurduğumuz ölçme değerlendirme merkezlerinden ya da diğer uzmanlardan destek mi alacağız? İllere atadığımız uzmanlık kategorileri söz konusu olacak önümüzdeki öğretim yılı başında. Bu çalışma pilot olarak şu anda devam edecek. Gelecek seneyi beklemeyeceğiz. Süreci izleme imkânımız olacak. Bunların ardından okulun bir yıl sonra yeni profili ortaya çıkacak.” 

Bakanımız Selçuk, okulun yeni profili çerçevesinde bir yılda sağladığı gelişmeyi mobil olarak izleyeceklerinin altını çizerek, “Okulun yöneticisi de bunu izleme imkânına sahip olacak. Ortaya konulan parametre hedeflerinde, nereden nereye gelindiği somut olarak ortaya konulacak. Biz bir yılın sonunda istediğimiz hedeflere ulaşamadıysak, niye ulaşamadığımızın, bunun sebeplerinin analiz edilmesi söz konusu olacak. Sonuçta hedeflere ulaşmak için her ne gerekiyorsa, o okula özgü yapısal dinamik ortaya konulacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Millî Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk, Okul Profili Değerlendirme Çalışması’nda çok sayıda okul müdürü, il ve ilçe müdürü ile birlikte binlerce saat oturulup çalışıldığını belirterek ekipte bulunan bazı okul müdürlerini takdim ederek, kendilerini kutladı. Bakanımız Selçuk, okullar için gelişim planı sürecinin yıllık uygulanacağını ifade ederek, “Birinci yıl tamamlandığında, bir okulun değerlendirmesinin yapıldığını, okul gelişim planının hayata geçtiğini, bunun uygulandığını ve okulun döngüsünün yeni profille ortaya çıktığını göreceğiz. Bu burada bitmeyecek, okulun ikinci yılını takip edeceğiz. O okulun ikinci yıl nereye varacağını izleyeceğiz. Aynı süreç yeniden bir gelişim planına bağlı olarak uygulanacak. Bunu sonucunda okulun yeni profilini görme imkânımız olacak. Her bir okulu gelişimiyle ilgili çalışmaları analiz edeceğiz.” diye konuştu.

Ortak Bir Hayalin Peşinde

Okulla ilgili kararların kanıt temelli alınmasına imkân sağlanacağına dikkati çeken Bakanımız Selçuk, “Kanıt temelli karar almak çok önemli. Bütünsel olarak, Okul Gelişimini İzleme Platformu’nu bitirdik, bunun deneme çalışmalarını yaptık. Her bir okulun tek tek, bütün kanıta dayalı verisini ortaya koyma ve okulun fotoğrafını çok farklı parametrelerde izleyen ve değerlendiren bir yaklaşım içerisinde görme imkânına sahip olunacak.” değerlendirmesini yaptı. 

Bakanımız Selçuk, okulları karşılaştırma, rekabet ortamına sokma, yarıştırma gibi bakış açılarının olmadığını vurgulayarak, her okulun, imkânları çerçevesine gelişmesine önem verdiklerini dile getirdi. Türkiye’de başarı hikâyesine sahip birçok okul olduğuna değinen Bakanımız Selçuk, birçok okul müdürünün imkânı zayıf okullara giderek, 1-2 yılda büyük başarılara imza attıklarına işaret etti.

Bakanımız Selçuk, müdürlerin okullar için önemine vurgu yaparak, şöyle devam etti: “Başlangıç aşamasında okul müdürünün yeterliliği, bir okulun geleceği için hayati derecede önem taşıyor. Bu bakış açısıyla, yönetici ve öğretmenlere sürekli gelişim desteği vermemiz lazım. Bu desteği vermediğimizde okulları kendi haline bırakmış oluruz. Eğitimde bir ekip olursanız, ortak bir hayalin, heyecanın peşinden giderseniz; öğretmen odasını bir huzur adasına çevirebilirseniz, başarısız olma imkânınız yok.” 

Çocukların Hukuku

“Çocuğa hakkı olanı uluslararası standartlarda veremezsek çocuğun hukukunu zedeleriz.” diyen Selçuk, çocuğa hakkı olanı vermenin öncelikle çocuğun eğitimiyle değil öğretmenin-yöneticinin-okulun gelişimiyle olacağına dikkati çekti. Elverişsiz okulların öncelikli olarak desteklenmesi konusunu çok önemsediklerinin altını çizen Millî Eğitim Bakanımız Selçuk, “İmkân bakımından en alttaki okullarımızı yükseltmezsek okullarımız arasındaki öğrenme ve imkân farkını kapatamayız. Bunu kapatamazsak da sınav baskısını azaltamayız. Bunu yapabilmenin temel şartı bazı okulları önceliklendirmek ve her okula eşit bir muamelede değil adil bir muamelede bulunmak.” dedi. 

Eğitim sistemindeki tüm çalışmaların tüm paydaşların ortak olarak geliştirmesi gereken bir konu olduğuna değinen Bakanımız Selçuk, “Bu, Ankara’dan genelge gönderilerek yapılacak bir iş değil. Bu iş tümüyle mutfakta çalışan öğretmenlerimin, meslektaşlarımın, bütün çalışanlarımın, okul müdürü arkadaşlarımın omuz vermesi ile olacak bir iş.” ifadesini kullandı. Okul Profili Çalışması’nda okulun, ilçenin, ilin ve Türkiye’deki tüm okulların tümünün görüleceğini anlatan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun sonucunda uluslararası standartlarla ülkemizin okullarını ve ulusal verilerini karşılaştırabiliyor muyuz? Karşılaştırabiliyoruz. Böylece okullar arasındaki imkân ve öğrenme farkının azalmasını bekliyoruz. Bu nasıl azalacak? Her okulun eksik olduğu gelişmesi gereken yönler neyse önceliklendirip onlara yatırım yaparak, bir yol haritası çıkararak, izleyip değerlendirip destekleyerek o okulun güçlenmesine yardımcı olmakla... Her okulda bir gelişme potansiyeli zaten var. Sadece ortak bir hizaya bakmak, ortak bir kavram çerçevesine bakmak, ortak bir hayale bakmak, ortak bir dil kullanmak. Mesele burada. Bu yapılabilir bir şey. Hepimiz aynı yöne doğru gideceğiz. Asgari müştereklerde hepimiz aynı dili kullanalım, iller kendine göre ayrıca farklılaşsın o da güzel.”

Türkiye’deki okul sisteminin bütünsel olarak ilerlemesi için kapasitenin fazlasıyla olduğuna değinen Bakanımız Selçuk, “Burada bir modelleme yapmak, bir simülasyon yapmak ve bunun sonucunda tüm illeri ve milli çaptaki ana çerçeveyi yönetebilme meselesi var.” diye konuştu. Bakan Selçuk, kanıta ve gerçek ihtiyaca göre politika üretilmesinin çok önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bakanlık hangi konuda ne karar alacaksa bunu kanıta dayalı almalı. Eğer kanıta dayalı almazsa Bakan’ın şahsi beğenileri ya da ilgili bürokratların, yetkililerin tercihleri ya da o günlerde etkili olan bir takım bağlam dışı karar mekanizmalarının etkileriyle o ilde çok farklı işler yapılabilir. Biz bunu istemiyoruz. Zaten sınırlı kaynağımız var, bunu etkili kullanmak için de muhakkak surette veriye dayalı yaklaşımımızı kullanmak zorundayız.”

Okul Profili çalışması ile okulları öğretmen yetiştirme ve hizmet içi eğitim, finansman yönetimi, ölçme değerlendirme, müfredat gibi konularla ilişkilendirme imkânına sahip olduklarını bildiren Selçuk, “Böylece her bir birim, kendi içinde bağımsız olarak değil her biri birbiriyle bağlantılı eş güdümlü olarak mekanizmaya destek olabilecek. Sonuçta ulaşmak istediğimiz yer, Türkiye’de eğitim sisteminin bütün alt sistemlerinin senkronize olması ve bir proje dâhilinde kararlar alınması.” dedi. 

Okullar Arası Farkın Azaltılması

Bakanımız Ziya Selçuk’un açıkladığı “Okul Profili Değerlendirme Çalışması”yla okullar, belirli ölçütlere göre, öğrenme analitiğinden okullar arası başarı farkına, sosyokültürel etkinliklerden gelişim planlarına, okulun fiziksel ve insan kaynakları imkânlarından bürokratik süreçlere kadar geniş bir perspektifle, bütünsel olarak ele alınacak. Okulları birbiriyle kıyaslamadan, kendi gelişimi üzerinden değerlendirmeyi amaçlayan çalışma, aralarındaki imkân ve başarı farkını azaltarak ve eğitimin niteliğini artırarak tüm okulları yukarıya taşımayı amaçlıyor.

Doğru müdahaleyi yapabilmek için öncelikle veriye dayalı sorunu görebilmek ve teşhisi doğru koyabilmenin gerekliliği ile yola çıkan Millî Eğitim Bakanlığı, sistemle bütünleşecek “İyileştirme Ekipleri” oluşturacak. Bu kapsamda, okullar, İlçe ve İl Millî Eğitim Müdürlükleri ve Bakanlık bünyesindeki “İyileştirme Ekipleri” sorumlu oldukları okullarda veriye dayalı eylem planları hazırlayarak hızlı ve etkili çözümler sunacak. Öğretmenler de yeni eğitim programları, sertifika ve yan alan yetkinlikleri ile sürecin merkezinde olacak.

İyileşmeye giden yolda okulların yol haritasını oluşturacak olan “Okul Gelişim Planları”, öğretmen ve okul yöneticileri ile birlikte hazırlanacak. Her okulun kendi ihtiyaçları ve kendi yapısı kapsamında oluşturduğu planlar bir yazılım üzerinde görülebilecek, okulun ihtiyaçları doğrultusunda iyileştirilmesinde öğretmen ve okul yöneticisinin kararı esas alınacak. Haftalık, aylık ve yıllık eylem planları oluşturulacak, uygulamalar izlenecek, değerlendirilecek ve desteklenecek.

Sürdürülebilir İyileştirme

Millî Eğitim Bakanlığımızın en küçük organizasyonel birimi olan okul ile en üst birimi arasındaki iletişimi sağlayabilmek için önemli bir atılım olan okul gelişim planları sayesinde, okulun ihtiyacından zamanında ve detaylı bir şekilde haberdar olunup ihtiyacı görme ve ihtiyacı giderme süreci hız kazanmış olacak. Var olan veya oluşabilecek sorunlar öngörülerek, yerinde ve hemen çözüm üretilecek. Okul gelişim planları ile okulun hangi alanda desteklenmesi gerektiği ortaya çıktığında Bakanlık imkân ve kaynakları her okula ihtiyacı oranında adil olarak dağıtılacak. Şartları elverişsiz olan okullara pozitif ayrımcılık yapılarak, imkânı görece daha iyi olan okulların gelişimi de ihtiyaçları doğrultusunda desteklenerek ve iyileşme sürdürülebilir kılınacak.

14-03-2019

 

Binbirdirek M.İmran Öktem C.No1 Eski Adliye Binası Sultanahmet/Fatih/İSTANBUL - (0212) 384 34 00

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.