Öğretmeniyle Güzel İstanbul ve İstanbul'u Okuyorum Projeleri koordinatörlüğünde Cumhuriyet ve Meşrutiyet devrinin en abide şahsiyetlerinden biri olan Mehmet Âkif Ersoy, doğumunun 147'nci vefatının 84'üncü yılında Galata Kulesinde yapılan özel programla anıldı. 

Programa TBMM İstanbul Daire Başkan Yardımcılığı görevini devam ettiren araştırmacı, yazar Fahrettin Gün konuk edildi. Beyoğlu Belediyesi ve İl Millî Eğitim Müdürlüğünce ortak hazırlanan programda Mehmet Âkif Ersoy'u çocukluğunda yaşadığı düşünce ve manevi iklimden, Millî Mücadele yılları, dostları ve son anlarına kadar aktaran Fahrettin Gün "Âkif Millî Mücadele yıllarında en ön saflarda yer almıştır. Âkif, bugün icmai ümmet Anadolu'dadır fetvasını veren kişidir. 1920'li yıllarda Sebilürreşad yazıhanesi Millî Mücadelenin irtibat bürosu haline gelmiştir." dedi. 

Mehmet Âkif'in Millî Mücadele'nin manevi mimarı olması, Meclis tarafından irşat için izinli sayılması ve Kastamonu'ya gidişi, Nasrullah Camisi'deki vaazı ve bu vaazın çok boyutlu işlevi, İstiklal Marşı'nı yazması ve kabul edilip okunması Millî Mücadele'yi örgütlemesi üzerinde durarak "Âkif boşuna yaşamayan, inancıyla, düşüncesiyle, yaşantısıyla, mücadelesiyle genç nesillerin örnek alacağı, doğumundan vefatına kadar temiz, pürüzsüz bir hayat yaşayan güzide bir şahsiyet, kıymetli bir mütefekkir, çok değerli bir sanatkârdır. Boşuna savaşmayan, boşuna ölmeyen birisidir. Âkif gün gün ölen biri değil saat saat doğan birisidir."  şeklinde konuştu. 

Asımdan hareketle Âkif'in gençlik tasavvuruna değinen Fahrettin Gün "Asım bir modeldir, Âkif'in gençlik modelidir. Asım Âkif'in kendisidir. Şiirdeki Asım bir örnek modeldir. Onun düşlediği gençlik modelidir. Bu gençlik bilgi noktasında inanç noktasında Çanakkale ruhundan beslenecek daha sonra bunu azimle bilgi birikimi ile güçlendirecektir. Daha sonra ülkenin gelişmesine hizmet edecektir. Bu noktada biz Asım'ı iyi anlayabilirsek kültür ve medeniyet anlamında çok mesafe kat edebiliriz. Mehmet Âkif'in bütün mücadelesi cehalet ile olmuştur. Evrensel inancımızda cahillerden yüz çevrilir. Sakın cahillerden olma ifadeleri kullanılır. Dolayısıyla buradaki nesil imanla yoğurulacak, ilimle mücehhez olacak, imanla ilmi birleştirip daha sonra ülkemizin yolunu aydınlatacaktır. Mehmet Âkif'in Asım modeli ülkemiz gençliği için çok önemli bir modeldir.  Şayet bu model iyi anlaşılırsa ülkemizin geleceği ve de güvencesi olan gençlerimiz tekrar kültür ve medeniyeti inşa etme yolunda mesafe alabilirler. Gençlik Asım'ı iyi anlayıp hayata geçirmeye gayret ederse hem özüne cevherine kavuşma yolunda hem de gerçek kimliğini bularak zorlukların üstesinden gelme noktasında önemli bir mesafe kat etmiş olacaklardır." dedi.