Bayramlar, toplumsal bağların güçlendiği kültürel mirasımızın en değerli müstesna zamanlarıdır. Aktarılan bilgi, deneyim ve geleneğin ifadesi olan kültürel bellek, bayramlar vasıtasıyla gelecek kuşaklara aktarılır.

Bayramları algılama, hissetme ve kutlama şekilleri, bir toplumun ortak dilidir. Bu ortak dil sayesinde, toplumsal empati duygusu güçlenir. Buluşma, paylaşma ve kardeşlik duygularımızın pekiştiği bayramlar, yardımlaşma ve yakınlaşma kültürünü yeniden inşa etmek için bir fırsattır. Toplumsal kimliğimizin yansıması olan bayramlar, zihin ve gönül birlikteliğimizin de kanıtıdır.

Bayramların en sevimli yüzü, en çok sevineni ve heyecanlananı ise çocuklarımızdır. Bu bayram, çocukların sevinciyle bayram sevincinin birleştiği, paylaşma ve kardeşlik duygularının güçlendiği umut dolu bir bayram geçirmenizi dilerim. Geleceğe umutla bakmamıza vesile olan bayramlarda, keyifli anılarıyla sohbetlerimizi süsleyen büyüklerimizi ziyaret ederek, bayramların bitmesini hiç istemeyen çocuklarımızı mutlu ederek gönülleri kazanmalıyız.

Zaman zaman "Nerede o eski bayramlar" şeklinde yakınmalara kulak veririz. Aslında hepimiz, bunun altında yatan temel sebebi düşünmeliyiz. Bayramı, bayram gibi yaşamak ve yaşatmak zor olmamalıdır. Bu sorumluluk bizlere düşmektedir. Bunun için azalmayan bir heyecanla sevdiklerimize gönülden sarılmalıyız.

Derin duyarlılıklarla dolu bayram günlerini, manevi önemine uygun şekilde yaşamalı ve yaşatmalıyız. Emin olun, inceliklerle sarıp sarmalanan çocuk sevinciyle bayram sevincini buluşturduğumuzda bugünün bayramları da eski bayramlar gibi olacaktır. Unutmayalım ki, böylesine anlamlı günler bizleri kalplerimizdeki sevinçle mutluluğa ulaştıracaktır.

Bu vesileyle tekrar Kurban Bayramınızı en içten duygularımla tebrik ediyor; bu mübarek bayramın, milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini, kurtuluşumuza vesile olmasını Cenabı Allah'tan diliyorum.