Ataşehir Yunus Emre Özel Eğitim Uygulama ve İş Uygulama Merkezi Açılış törenine; İstanbul Millî Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, Ataşehir Kaymakamı Zafer Karamehmetoğlu, Ataşehir İlçe Millî Eğitim Müdürü Ertuğrul Bilican, Teknik Direktör Yılmaz Vural, eski Millî Futbolcu Levent Kartop, voleybolcu Bahar Mert, Komedi ustası Yavuz Seçkin  gibi ünlü isimler, veliler ve öğrenciler de katıldı.

Açılışta, özel eğitim öğrencilerinin gösterilerinin ardından uygulama merkezine desteklerinden dolayı sanat ve spor camiasından katılan isimlere plaket verildi.

Açılışta konuşan İstanbul Millî Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, buradaki en büyük protokolün öğrencilerimiz olduğunu vurguladı. Çünkü kamu yöneticileri olarak öğrencilerimiz için var olduklarını, onların hayatını kolaylaştırmak, hayatını güzelleştirmek için var olduklarını belirtti. Bunun ötesinde bir önem atfetmek fazla büyütmek olur ama öğrencilerimiz bizim geleceğimiz merkezde onların var olduğunu kaydetti.

 Şayet sanat, spor ve kültür dünyasının temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri bu faaliyetleri desteklerlerse o zaman daha kolay yol alabileceklerini vurgulayan İl Millî Eğitim Müdürü Yelkenci, “Bununda güzel bir örneğini burada hep beraber müşahede ediyoruz. O yüzden sanat ve spor dünyamızdan katılan güzel insanlarımıza özellikle teşekkür ediyorum. Biz Sayın Valimizin önderliğinde, İstanbul Valiliğine bağlı çalışan İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğü olarak hem Sayın Bakanımızın hem de Sayın Valimizin özellikle önemsediği, bizim de hassasiyetle yaklaştığımız bir konu olan özel eğitim alanında elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Çünkü en çok vakit kaybettiğimiz alanlardan bir tanesi özel eğitim alanıdır. Ne yazık ki II.Abdülhamit döneminde, o dönemdeki ifadesiyle söylüyorum sahada açılan ilk özel eğitim okulu olan sağır ve dilsizler okulundan sonra aşağı yukarı 100 yıl hatta 100 yılı aşkın bir süredir bu alanda bir adım atılmadı” dedi.

Yaklaşık 8 yıl evvel Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuya kuvvetli bir şekilde parmak basmasıyla ve yol hedef göstermesiyle, öncellikle özel rehabilitasyon merkezlerine verilen teşvikle beraber özel eğitim alanında ciddi bir ivme kazanılmış olduğuna değinen Yelkenci sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün itibariyle baktığımızda İstanbul’umuzda 65 bin öğrencinin 55 bini kaynaştırma sınıflarında yaklaşık 10 bini de Özel Eğitim okullarında eğitim görmekte. Bunun yanında 5600 civarında da Bilsem de yani Bilim Sanat Merkezleri’nde öğrencimiz var. Yine Sayın Valimizin liderliğinde özel eğitim okullarına yatırımın özellikle bazı alanlarda çoklu engelli gibi alanlarda daha da fazlalaştırmasını genel olarak özel eğitim alandaki yatırımların hızlandırılması ile ilgilide çalışmalarımızı hassasiyetle yürütüyoruz. Bu yaz  itibariyle bu anlamda  7 okulumuzu bitirdik.  Burada şunu da özellikle söylemek istiyorum. Bu konuya da bağışçılarımızın da çok büyük hassasiyet gösteriyor. Bağışçılarımızın da katkılarıyla daha hızlı mesafe kat ediyoruz. 7 okulumuzu bitirdik şu anda da devam eden 7 okulumuz var. Bu okulu da 36 dersliği, 5 atölyesi ve 3 anasınıfıyla beraber eğitim hayatına kazandırmış olacağız. Bunun üzerine uygulama ve iş uygulama merkezi okulumuzda bunlardan bir tanesi.”

Özel eğitimde sayısal verilerin ötesinde işin düşünsel arka planın, işin felsefesinin çok daha önemli olduğunu düşündüklerini belirten Yelkenci, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu noktada doğruyu yakalarken hizmetimizin niceliğinin ve niteliğinin de artacağına canı gönülden inanıyoruz.  Öncelikle elbette ki herhangi bir vatandaşımızın çocuğumuzun, bireyimizin engelli bir şekilde dünyaya gelmiş olması insanın elinde olan bir durum değil. Ancak bundan daha ötesi şudur ki bizler de engelli olma ihtimali olan insanlar olarak  eğer  bu çocuklarımıza yönelik hizmetlerimizi eğitim sistemlerimizin merkezine oturtturabilirsek insanlığımızı tamamlamış oluruz. İnsanlığımızı, insani bakış açısını tamamlama noktasında birinci sıraya bu hususu yazmamız gerekiyor. İnsani gelişmişlik açısından da bu anlamda yapılan çalışmaların çok önemli olduğunu belirtmek, malumun ilamından başka bir şey olmaz. Dolayısıyla engelli çocuklarımızın ve bireylerimizin bize ihtiyacı olduğu kadar bizimde onlara ihtiyacımız vardır. Meselenin  başına bunu yazarak özel eğitim alanındaki çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu noktada emeği geçen bütün mesai arkadaşlarıma ve özellikle sanat ve spor dünyamızdan buraya teşrif eden değerli insanlarımıza, büyük değerlerimize canı gönülden teşekkür ediyorum.”