İSTANBUL İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

5. Sanata Engel Yok: En Özel Öğrenciler, Eserler Sergisi Açılış Töreni

5. Sanata Engel Yok: En Özel Öğrenciler, Eserler Sergisi Açılış Töreni

Dolmabahçe Sanat Galerisinde düzenlenen 5. Sanata Engel Yok: En Özel Öğrenciler, Eserler Sergisi açılış törenine; Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Celil Güngör ve İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye´nin eğitime ayırdığı payın milli gelirin yüzde 5,8´inden fazla olduğunu belirterek, "Bu oranla biz Avrupa´da eğitime en fazla kaynak ayıran ülkeyiz. Türkiye´den daha fazla eğitime kaynak ayıran ülke yok. Bunu iddiayla ve bilerek söylüyorum." dedi.

Yılmaz, Beşiktaş´taki Milli Saraylara bağlı Saray Koleksiyonları Müzesi´nde, MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından "Sanata Engel Yok" sloganıyla bu yıl 5´incisi düzenlenen "En Özel Öğrenciler, Öğretmenler Sergisi"nin açılışına katıldı.

Açılışta konuşan Yılmaz, en özel okullarda okuyan en özel öğrencilerin, en özel öğretmenlerin, en özel eserlerinin sergilendiği mekânda bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Adil olan Cenab-ı Allah´ın adaletin görebilmek için farkındalık oluşturmak gerektiğini, bu serginin de bunun için iyi bir örnek olduğunu aktaran Yılmaz, "Milli Eğitim olarak her yaşta, her kademede evlatlarımızın hepsi eğitime erişebilsinler istiyoruz. Eğitime eriştikten sonra da en kaliteli eğitimi vermek istiyoruz. Bu yolda gerçekten önemli mesafeler kat ettik. Ancak, dezavantajlı diye düşündüğümüz kesimlere fırsat eğitimini sağladıktan sonra kaliteli eğitim vermek için de daha fazla kaynak ayırmak lazım." diye konuştu.

Bakan Yılmaz, ortalama 17 öğrenciye bir öğretmen düşerken, özel eğitimde okuyan öğrencilere daha fazla öğretmen düştüğünün altını çizerek, şöyle devam etti:

"45 bin öğrencimiz, bin 232 özel eğitim okulunda ders almakta. 11 bin 260 öğretmenimiz buralarda görev yapmakta. Yani her 4 öğrencimize bir öğretmen düşüyor. İnşallah bunu daha da iyi hale getireceğiz. Yine öğretmenlerimize şu talimatı verdik; öğrencimizin ihtiyacı doğrultusunda, bireyselleştirilmiş eğitim programları uygulayabilecekler. Bence bizim en başarılı olduğumuz alan budur. Bu alanda, 232 binden fazla öğrencimize kaynaştırma eğitimi veriyoruz."

Bu yıl üniversite sınavında her bölümde birinci olan bir görme engelli öğrenci çıktığını anlatan Yılmaz, "Bu öğrencimiz Konya´dan çıktı. Görme engelliydi. Üniversite sınavlarında birinci oldu. Eğer bu kardeşimizi, görme engelli okuluna göndermiş olsaydık belki üniversite sınavlarında birinci olmasını beklemek mümkün olmayabilirdi ama kaynaştırma eğitiminde gerçekten Türkiye iyi bir noktada. Bundan dolayı da görme engelli bir kardeşimiz, pekala üniversite sınavlarında diğer bütün 2 milyonunun üzerindeki arkadaşıyla beraber, sınava girdi ve birinci oldu. Bu da göstermektedir ki biz gerçekten iyi bir kaynaştırma eğitimi veriyoruz. İnşallah, öğretmenlerimiz ile birlikte, evlatlarımıza destek olan ailelerle birlikte, iyi bir noktaya geleceğiz." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, özel çocukların hepsinde mutlaka bir cevher bulunduğuna, maharetin o cevheri keşfedip ortaya çıkarmak olduğuna dikkati çekerek, "Bakanlık, öğretmenler, anneler-babalar, veliler olarak, o evlatlarımızın içindeki cevheri ortaya çıkarmak, bizim sorumluluğumuzdur. İnanıyoruz ki bir süreç içinde her evladımızın kendi ulaşabileceği en üst kapasiteye, yeteneğinin, bilgisinin en üst seviyesine çıkmasını istiyoruz. Ümit ediyoruz, ´hep birlikte başaracağız´ diyorum çünkü, geride bırakacağımız tek bir insan yok. İhmal edeceğimiz tek bir insan, Türkiye´nin kaybıdır, bizlerin kaybıdır. İnşallah el ele, birlikte, gönül gönüle olaraktan Türkiye´nin yarınını çok daha aydınlık yapacağız. Biz hep beraber Türkiye´yiz. Biz hep beraber birlikte çalışırsak inşallah, Türkiye´yi 21. yüzyılda hak ettiği yerlere getiririz." değerlendirmesinde bulundu.

Eğitimde çok önemli mesafeler kat ettiklerini ve bunun ölçüsünün de daha çok kaynak ayırmak olduğunu vurgulayan Yılmaz, hükümet olarak eğitime ciddi kaynak ayırdıklarını belirtti.

Anayasada yapılan değişiklikle bazı alanlarda pozitif ayrımcılık yapmanın önünün açıldığını hatırlatan Yılmaz, kadınlara, engellilere, şehit ve gazi yakınlarına yönelik pozitif ayrımcılık yapılabileceğini söyledi.

Hükümet olarak eğitime ayrılan payı yükselttiklerini dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğitime ayırdığımız pay, milli gelirimizin yüzde 5,8´inden fazla ve bu oranla biz Avrupa´da eğitime en fazla kaynak ayıran ülkeyiz. Türkiye´den daha fazla eğitime kaynak ayıran ülke yok. Bunu iddiayla ve bilerek söylüyorum. ´Yüzde 5,1´i kamunun´ deniliyor. Bütçeden ayrılan payla. Yüzde 0.7´sini özel sektör. İkisi birlikte yüzde 5,8 yapıyor ama bunun dışında Maliye Bakanlığı´nın arazi tahsisleri, Orman Bakanlığı´nın arazi tahsisleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı´nın vakfı aracılığıyla ücretsiz kitapları, şartlı eğitim yardımları, Tarım Bakanlığı´nın süt ve kuru üzüm destekleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı´nın 60 bine yakın güvenlik personeli ve temizlik elemanlarının okullarda görevlendirilmesi, bunların hepsi birer kaynaktır. Bunların hepsini topladığımızda, her halde yüzde 6´nın üstüne bile çıkarız."

Yılmaz, milli gelirden eğitime ayrılan payın 2002 yılında yüzde 2,9, 1990´lı yıllarda bunun 2,4 ve 1980´li yıllarda yüzde 1,7 olduğunu anımsatarak, "Dolayısıyla bu dönem eğitime gerçekten iyi kaynak ayırıyoruz. Ayırdığımız kaynakları etkin olarak, yerinde, doğru, zamanında kullanabilmek lazım. Üzerimize düşen görev budur." diye konuştu.

En özel çocukların, öğrencilerin ellerinden çıkmış çok güzel eserlerin sergide bulunduğunu belirten Yılmaz, emeği geçen herkese teşekkür etti.

Bugün çok özel bir sergide bir arada olduklarını vurgulayan İstanbul Valisi Vasip Şahin şunları söyledi:

“Özel öğrencilerimizin, yakınlarının ve öğretmenlerinin birlikte hazırladığı ve sunduğu güzel bir sergi açılışı oluyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sayın Bakanım zatıâlilerinize özellikle şükranlarımı arz ediyorum çünkü geldiğinizden beri özel eğitime, özel öğrencilerimize ciddi ve özel bir önem gösteriyorsunuz, ağırlık veriyorsunuz ve bu konuda bizleri teşvik ediyorsunuz. Bugün burada gördüklerimiz aslında olanların çok küçük bir kısmı, çok güzel eserler ortaya koyuyorlar. Şuna inanıyoruz ki Cenab-ı Hak hiçbir kuluna adaletsizlik yapmamıştır. Yaratılışta mutlaka bir adalet var. İnsanlar olarak bizim o öne çıkan özellikleri tespit edip geliştirmemize bağlıyor. Bir kısım insanın fiziki engeli var ama zengin bir gönüle sahip, bir kısmı zengin bir zekâya sahip, bir kısmı sanatsal kabiliyetlere sahip yeter ki biz o kabiliyetleri tespit edip, israf etmeden onları geliştirebilelim. Bugün onun bir örneğini görüyoruz ve tekrar tebrik ediyorum emeği geçen herkesi. Şükranlarımı sunuyor, Sayın Bakanım sizi de teşvik ettiğiniz için saygıyla selamlıyor, hoş geldiniz diyorum.”

Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Celil Güngör ise “Bu yıl beşincisini düzenlediğimiz en özel öğrencilerimizin en özel eser ve etkinliklerinden oluşan bu sergiyi kamuoyuyla paylaşmaktan duyduğu mutluluğu belirterek konuşmasına başladı.

Her yıl düzenlenen standardı yüksek sergilerin özel eğitimin ülkemizde geldiği noktayı herkese gösterdiğini belirten Genel Müdür Güngör, amacımızın standardı yüksek olan okullarda, nitelikli atölyelerde eğitim-öğretim sunarak özel öğrencilerimize fırsat eşitliği sunmak olduğunu belirtti.

 “600 meslek edinme atölyesinin 300 tanesini yüksek standartlarda yeniledik. Kalan 300 tanesini de 2018 yılı içerisinde yenileyeceğiz.” diyen Güngör; sergi, etkinlik, müzikal gösteri gibi faaliyetlerin özel eğitimin farklı yüzünü herkese gösterdiğini, özel öğrencilerimizin kendilerine fırsat sunulduğunda başarabildiklerinin ispatı olduğunu belirtti.

Özel Eğitim Kurumları Müdürlüğü tarafından beşincisi düzenlenmekte olan özel sergimize hepiniz hoş geldiniz sefa geldiniz diyerek sözlerine başlayan İstanbul Millî Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci şöyle konuştu:

“ İstanbul’da özel eğitim alanında yapılan çalışmalardan sayısal verilerle ilgili kısaca bilgi vererek konuşmamı tamamlamak istiyorum. İstanbul’da 10 bini özel eğitim okullarımızda, 10 bini diğer okullarımızda açılmış olan özel eğitim sınıflarında ve 45 bini de okullarımızda kaynaştırma eğitimi almak üzere toplam 65 bin öğrencimiz bulunmaktadır. Özel eğitim kurumlarımızın sayısı ise 142’dir. 9 tane de BİLSEM kurumumuz vardır. BİLSEM’lerde toplam 5 bin öğrencimiz bulunmaktadır. Gerek Bakanlığımız’ın çizmiş olduğu yolda ve motivasyonla beraber gerek Sayın Valimiz’in konuya vermiş olduğu özel hassasiyetle beraber İstanbul’da özel eğitime yönelik olan çalışmalarımızı büyük bir şevkle ve büyük bir heyecanla sürdürüyoruz. Bu vesileyle tekrar bu programın İstanbul’da düzenlenmiş olmasından dolayı Bakanlığımız’a teşekkürlerimizi arz ediyor ve hepinize hoş geldiniz diyor, saygılarımı sunuyorum.”

Türkiye Futbol Federasyonu ile Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği (TOGEMDER) Özel Eğitim Ana Okulu öğrencilerinin sunduğu dans gösterisinin ardından, Yılmaz ve beraberindekiler, serginin açılış kurdelesini kesti.

Bakan Yılmaz, daha sonra sergiyi gezerek, öğrenci, öğretmen ve velileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Özel eğitim alan öğrenciler de hazırladıkları çeşitli hediyeleri, Bakan Yılmaz´a takdim etti.

 

08-12-201708-12-201708-12-201708-12-201708-12-201708-12-201708-12-201708-12-201708-12-201708-12-201708-12-201708-12-201708-12-201708-12-2017

Binbirdirek M.İmran Öktem C.No1 Eski Adliye Binası Sultanahmet/Fatih/İSTANBUL - (0212) 384 34 00

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.